Bu Blogda Ara

18 Haziran 2016 Cumartesi

Bir Örnek Olay: X İşletmesine Önerilen Verimlilik Ölçme Sistemi


  Bir Örnek Olay: X İşletmesine Önerilen Verimlilik Ölçme Sistemi

Buraya kadar anlatılanlardan yola çıkılarak, X işletmesinde muhasebe kayıtları incelenmiş, verimlilik ölçme sistemi için gerekli veriler toplanarak, öncelikle toplam verimliliği ölçülmeye çalışılmıştır. Bu ölçüm yöntemi burada tanıtılacaktır. Bu örnek olay, hem sözü edilen işletme yöneticilerine, istenirse sürekliliğe kavuşturulabilecek bir ölçüm sistemini yerleştirmelerinde yardımcı olacak, hem de MPM uzmanı bakımından, iyi bir alıştırma örneği teşkil edecektir. Model oluşturulurken, APC modelindeki hesaplama yöntemi kullanılmıştır.

Tablo 2: Net Satış Gelirleri ve Toplam Değişim


Milyon TL.
Milyon TL.

Milyon TL.
Milyon TL.
(a)
(b)
(c)
(d)=(b)/(c)
(e)=(b)-(a)

Çıktı Unsuru

1999
2000
FAE
2000 Düzeltilmiş
Toplam Değişim
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
5.763.003,0
1,60702
3.586.141,0
947.008,0

Yukarıdaki tabloda, işletmenin 1999 ve 2000 yıllarına ait net satış bilgileri yer almaktadır. Bütün hesaplamalarda 1999 yılı baz alınacaktır. Bu nedenle, “2000 Düzeltilmiş” başlığı altında, 2000 yılının, 1999 sabit fiyatlarıyla net satış gelirinin ne olduğu bulunmuştur. FAE başlığında, DİE’nin yıllık TÜFE’ sinden “çeşitli mal ve hizmetler” kalemine ait 1999 ve 2000 yıllarının endeksleri bulunmuştur. Hesaplarda, 1999 yılı baz alınacağından, 1999=1 alınarak, 2000 yılına ait endeks,





olarak bulunmuş ve Tablo 2’nin (c) kolonuna yazılmıştır. Buna göre ülkemiz genelinde “çeşitli mal ve hizmetler” başlığı altında toplanan tüketiciye yansıtılan 2000 yılı fiyat artışı, 1999’a göre %60,7 olarak gerçekleşmiştir. (a) ve (b) kolonlarında cari fiyatlarla hasılatlar yer almaktadır. 1999 yılı hesaplamalara baz teşkil ettiğinden, 1999 yılı için cari değerlerle sabit değerler birbirine eşit olmaktadır. Bu nedenle, yalnızca 2000 yılına ait düzeltilmiş değer (=sabit değer) hesaplanmaktadır. Tabloda görüldüğü gibi, cari değerin DİE’den alınan fiyat artışı endeksine bölünmesiyle, 2000 yılı sabit değeri bulunmuştur. Tabloda ayrıca, cari değerler arasındaki farkı gösteren toplam değişim de (=toplam değer farkı da) gözlenebilmektedir. Toplam değer farkının analizi ile hesaplamalara devam edilecektir:

Tablo 3: Net Satış Gelirlerindeki Toplam Değişimin Analizi


Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
(a)
(b)
(d)=(b)/(c)
(f)=(d)-(a)
(g)=(b)-(d)
(e)=(b)-(a)
=(f)+(g)
Çıktı Unsuru
1999
2000
2000 Düzeltilmiş
Miktardan kaynaklanan değişim
Fiyattan kaynaklanan değişim
Toplam Değişim
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
5.763.003,0
3.586.141,0
-1.229.854,0
2.176.862,0
947.008,0

Görüldüğü gibi, hiçbir hesaplama yapılmadığında, 2000 yılı ile 1999 yılı net satış gelirleri (hasılatları) arasında 947.008 milyon TL.’lik bir pozitif fark (gelirlerde artış) vardır. Bu farkın ne kadarının enflasyondan, ne kadarının satış miktarından kaynaklandığını bulmak için, miktardan kaynaklanan değişimle fiyat artışından kaynaklanan değişim ayrı ayrı hesaplanmıştır. Yalnız önemli bir varsayımın burada açıklanması gerekmektedir: Tüm bu hesaplarda, işletmenin ürünlerinin satışında uyguladığı fiyat artışının ülke genelindeki fiyat artışından farklı olmadığı varsayımı söz konusudur. Aksi takdirde, tüm ürünler için teker teker 1999 ve 2000 yılları cari satış fiyatlarının ve satış miktarlarının dikkate alınarak fiyat artışı endekslerinin ve miktar artışı endekslerinin işletmeye özgü verilerle APC modelinde açıklandığı şekilde formüllerle hesaplanması gerekecek, DİE’den alınan verilere ihtiyaç duyulmayacaktır. Bu varsayımın işletme gerçekleriyle ne kadar uyumlu olduğuna karar verecek olan, işletme yönetimidir ve varsayımın uygun olmaması durumunda, yöntemde ufak değişikliklerle ana hatlarıyla burada önerilen sistemi uygulaması mümkündür. Ancak bu durumda, girdilere ve çıktılara ait tüm birim maliyet, birim fiyat, miktar giriş çıkışları takip edilirken, verimlilik hesabına konu olan kalemlerle ilgili toplu bilgilerin yer aldığı raporlar hazırlanmalıdır. Bu genel açıklamadan sonra, tablodan da görüldüğü gibi, miktar artışından dolayı bir azalış, fiyat artışından dolayı ise bir artış gözlenmektedir. 2000 yılının düzeltilmiş değeriyle 1999 yılının düzeltilmiş (=cari, baz yıl olduğu için) değeri arasındaki fark, miktardan kaynaklanan değişimi, 2000 yılının cari değeri ile düzeltilmiş değeri arasındaki fark ise, fiyat artışından kaynaklanan değişimi göstermektedir. Miktar değişiminin tanımı, “fiyatlar sabit kalsaydı, 2000 yılı gelirleri ne kadar olurdu?” ve “bu durumda 1999 yılı net satış gelirlerine göre artışı ne olmuştur?” sorularının cevabının bulunması olarak yapılabilir. Fiyat değişiminin tanımı ise, “fiyatlar sabit kalsaydı, 2000 yılı gelirleri ne kadar olurdu?” ve “bu durumda 2000 yılı sabit değerine (fiyatına) göre aynı yılın cari değerinde ne kadar artış gözlenmiştir?” sorularının yanıtlarının bulunması olarak yapılabilir. Miktar değişiminden gelirde 1.229.854,0 milyon TL.’lik bir azalma oluşmasına karşın, fiyat artışından gelirde 2.176.862,0 milyon TL.’lik bir artış söz konusudur. Böylece 947.008 TL.’lik artışın nedenleri açıklanmış olmaktadır. Bundan sonraki hesaplamaların çıkış noktasını buraya kadar anlatılanlar oluşturmaktadır.

Tablo 4: Gelirdeki (Net Satış Hasılatındaki) Değişimin Oransal Analizi


Milyon TL.
Milyon TL.

Milyon TL.


(a)
(b)
(c)
(d)=(b)/(c)
(h)=(d)/(a)
(i)=(c)x(h)=(b/a)
Çıktı Unsuru
1999
2000

FAE

2000 Düzeltilmiş
Miktar Endeksi
Hasılat Endeksi
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
5.763.003,0
1,60702
3.586.141,0
0,74463
1,19664

Tablo 4’te, daha önce parasal değerler üzerinden yapılan analizin oransal boyutu ortaya konmuştur. Miktar endeksinin 1’den küçük olması, gelirde negatif bir etkiye, DİE’den alınan değerlerden hesaplanan FAE’nin 1’den büyük olması ise, pozitif bir etkiye işaret etmektedir. Hasılat endeksi, Tablo 3’teki toplam değişimin oransal karşılığıdır. Yani, 2000 yılı net satış gelirleri, 1999’a göre %19,66 artmıştır. Bu artışın nedenleri analiz edildiğinde gelirdeki %19,66’lık artışın, fiyattaki %60,70’lik artışa karşılık, miktardaki %25,54’lük azalmadan kaynaklandığı görülmektedir. Tablo 3 ve Tablo 4’teki analizlerin sonucunda, 2000 yılı satışlarının, 1999 yılına göre azaldığı, buna karşılık fiyatlarının artması nedeniyle gelirde de bir artışın gözlendiği anlaşılmaktadır.

Tek başına gelirlerin bu yöntemle analizi bile, işletmelere farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. Ancak girdilere ilişkin benzer hesaplamaların yapılması gerekmektedir. Aşağıda, girdilerle ilgili hesaplar yer almaktadır:


Tablo 5: Girdi Unsurlarının Cari ve Sabit Değerlerle Maliyetleri


Milyon TL.
Milyon TL.

Milyon TL.
Milyon TL.
(a)
(b)
(c)
(d)=(b)/(c)
(e)=(b)-(a)
Girdi unsurları
1999
2000
BMAE
2000 Düzeltilmiş
Toplam Değişim
Hammadde ve malzeme (HM)
1.621.419,7
2.639.099,4
1,56124
1.690.381,6
1.017.679,7
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil) (DSH)
224.013,6
428.923,3
1,52016
282.157,3
204.909,7
Amortisman (Sermaye) (A)
47.445,5
49.918,2
1,56000
31.998,8
2.472,7
Direkt İşçilik (Dİ)
746.923,7
969.566,8
1,33159
728.129,4
222.643,1
Endirekt İşçilik (Eİ)
614.587,5
854.256,3
1,33159
641.533,0
239.668,8
Ar-Ge (AG)
101.825,1
184.796,9
1,56124
118.365,1
82.971,8
Pazarlama, Satış ve Dağıtım (PSD)
162.435,8
223.244,6
1,56124
142.991,4
60.808,8
Genel Yönetim (GY)
592.430,5
1.269.638,0
1,56124
813.221,6
677.207,5
Toplam Girdi Maliyeti (TGM)
(c)=S(b)/S(d)
4.111.081,4
6.619.443,5
1,48792
4.448.778,3
2.508.362,1

Hammadde ve malzeme, Ar-Ge, Pazarlama, Satış ve Dağıtım, Genel Yönetim Giderleri girdi unsurlarının birim maliyet artışı endeksleri, DİE’nin 1999 ve 2000 yıllarının İmalat Sanayii Sektörüne ait TEFE genel endeksinden (devlet+özel toplamını gösteren endeks) alınmıştır. 1,56124 olarak bulunan bu oran, aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:



 Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil) (DSH) girdi unsurunun birim maliyet artışı endeksi, DİE’nin 1999 ve 2000 yıllarının Elektrik, Gaz ve Su işkoluna ait TEFE genel endeksinden (devletinkini gösteren endeks) alınmıştır. 1,52016 olarak bulunan bu oran, aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:





 Amortisman (sermaye) girdi unsurunun birim maliyet artışı endeksi, 2000 yılının yeniden değerleme artış oranı olarak belirlenen %56 (1,56)[1] olarak alınmıştır.

Direkt işçilik ve endirekt işçilik girdi unsurlarının birim maliyet artışı endeksleri, çalışma bakanlığının web sayfasındaki aylık asgari ücretlerin 1999 ve 2000 yıllarına ait ortalamaları hesaplanarak, bu ortalamaların birbirine oranlanmasıyla bulunmuştur. Bu konuda başka kaynağa ulaşılamadığından (DİE’nin bu konudaki verileri 2000 yılının tamamını kapsamamaktadır), tüm personelin aynı artışa tabi tutulduğu varsayımı yapılmıştır. 1,33159 olarak bulunan bu oran, aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:





 5. Tablonun toplam girdi maliyeti satırında yer alan hesaplamalarla ilgili açıklamalar şunlardır: her bir girdi unsurunun 1999 ve 2000 yıllarına ait cari değerlerinin toplamı alınarak, ilgili yıllara ait toplam girdi maliyetleri bulunmuştur. Her bir girdi unsuruna ait cari değerlerin yukarıda kaynakları açıklanan birim maliyet artışı endekslerine oranlanmasıyla, 2000 yılına ait sabit değerler (1999 yılı baz alınarak) ayrı ayrı bulunmuş ve bu değerlerin toplamı, TGM satırında (d) gösterilmiştir. Daha sonra, 2000 yılı cari toplam maliyet değeriyle 2000 yılı düzeltilmiş (sabit) toplam maliyet değeri birbirine oranlanarak, 2000 yılı girdilerine ait toplam birim maliyet artışı endeksi bulunmuştur. Toplam değişim kolonu, yine net satış gelirleriyle ilgili tablolarda olduğu gibi, daha sonraki tablolarda analiz edilmek üzere, her bir girdi unsuru için 1999 ve 2000 yılları cari maliyetleri arasındaki farkları ve aynı kolonun son satırı, cari toplam girdi maliyetleri arasındaki farkı göstermektedir.

Bu durumda, toplam girdi maliyetlerinde 2.508.362,1 milyon TL.lik bir artış meydana gelmiştir. Tablo 6’da, bu artışın nedenleri yer almaktadır.

Tablo 6: Girdi Unsurlarındaki Maliyet Artışlarının Analizi


Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
Milyon TL.
(a)
(b)
(d)
(f)=(d)-(a)
(g)=(b)-(d)
(e)=(b)-(a)
=(f)+(g)

Girdi unsurları

1999
2000
2000 Düzeltilmiş
Miktardan Kaynaklanan Değişim
B.Maliyetten Kaynaklanan Değişim
Toplam Değişim
Hammadde ve malzeme (HM)
1.621.419,7
2.639.099,4
1.690.381,6
68.961,9
948.717,8
1.017.679,7
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil) (DSH)
224.013,6
428.923,3
282.157,3
58.143,7
146.766,0
204.909,7
Amortisman (Sermaye) (A)
47.445,5
49.918,2
31.998,8
-15.446,7
17.919,4
2.472,7
Direkt İşçilik (Dİ)
746.923,7
969.566,8
728.129,4
-18.794,3
241.437,4
222.643,1
Endirekt İşçilik (Eİ)
614.587,5
854.256,3
641.533,0
26.945,5
212.723,3
239.668,8
Ar-Ge (AG)
101.825,1
184.796,9
118.365,1
16.540,0
66.431,8
82.971,8
Pazarlama, Satış ve Dağıtım (PSD)
162.435,8
223.244,6
142.991,4
-19.444,4
80.253,2
60.808,8
Genel Yönetim (GY)
592.430,5
1.269.638,0
813.221,6
220.791,1
456.416,4
677.207,5
Toplam (TGM)
4.111.081,4
6.619.443,5
4.448.778,3
337.696,9
2.170.665,2
2.508.362,1

Yukarıdaki tabloda, miktardan kaynaklanan değişim, ilgili girdi unsurunun 2000 yılında 1999 yılına göre ne kadar daha fazla kullanıldığını göstermektedir. Birim maliyetten kaynaklanan değişim ise, birim maliyet artışlarının girdi maliyetlerine ne kadar yük bindirdiğini göstermektedir. Negatif değerler, maliyetteki azalmalara işaret etmektedir. Bu durumda 2000 yılında 1999 yılına göre daha az işçilik kullanıldığı ve reel anlamda daha az amortisman ayrıldığı söylenebilir. Aynı şekilde pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetlerinde de bir azalma söz konusu gibi görünmektedir. Girdi birim maliyetlerindeki artışlar ise, tüm girdi unsurları bakımından maliyet değeri artışına neden olmaktadır. Sonuçta, toplam girdi maliyetlerinde hem miktarsal hem de birim maliyetler açısından artış söz konusudur. 7. Tablo, bütün bu değişimleri oransal olarak ifade etmektedir:

Tablo 7: Girdi Unsurlarının Miktar ve Fiyat Değişimlerinin Oransal Analizi


Milyon TL.
Milyon TL.

Milyon TL.


(a)
(b)
(c)
(d)=(b)/(c)
(h)=(d)/(a)
(i)=(c)x(h)=(b)/(a)
Girdi Unsurları
1999
2000

BMAE

2000 Düzeltilmiş
Miktar Endeksi
Toplam Maliyet Endeksi
Hammadde ve malzeme (HM)
1.621.419,7
2.639.099,4
1,56124
1.690.381,6
1,04253
1,62765
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil) (DSH)
224.013,6
428.923,3
1,52016
282.157,3
1,25955
1,91472
Amortisman (Sermaye) (A)
47.445,5
49.918,2
1,56000
31.998,8
0,67443
1,05212
Direkt İşçilik (Dİ)
746.923,7
969.566,8
1,33159
728.129,4
0,97484
1,29808
Endirekt İşçilik (Eİ)
614.587,5
854.256,3
1,33159
641.533,0
1,04384
1,38997
Ar-Ge (AG)
101.825,1
184.796,9
1,56124
118.365,1
1,16244
1,81485
Pazarlama, Satış ve Dağıtım (PSD)
162.435,8
223.244,6
1,56124
142.991,4
0,88029
1,37436
Genel Yönetim (GY)
592.430,5
1.269.638,0
1,56124
813.221,6
1,37269
2,14310
Toplam (TGM)
4.111.081,4
6.619.443,5
1,48792
4.448.778,3
1,08214
1,61015

Tablodan da görüldüğü gibi 2000 yılında 1999 yılına göre toplam maliyetlerde %61,02’lik bir artış söz konusudur. Bu artışın nedeni, birim maliyetlerde görülen %48,79’luk artışın yanı sıra, kaynak kullanımında miktarsal olarak (reel olarak) %8,21’lik bir artışın görülmesidir.

Bundan sonra sıra, verimlilik, fiyat kurtarma ve ekonomiklik analizine gelmektedir. Toplam verimlilik ve kısmi verimlilik oranları ile, 2000 yılının 1999 ile karşılaştırılması anlamında olan verimlilik endeksleri Tablo 8’de yer almaktadır:

Tablo 8: Verimlilik Oranları ve Endeksleri Hesabı (Ortalama Verimlilik Yöntemine Göre)


Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Verimlilik Oranları
(NS / Girdi Unsuru)
Verimlilik Endeksleri
(1999=1)
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
3.586.141,0




Hammadde ve Malzeme

1.621.419,7
1.690.381,6
2,97023
2,12150
1,00000
0,71425
Dışarıdan Sağlanan Hizmetler
224.013,6
282.157,3
21,49867
12,70972
1,00000
0,59119
Amortismanlar (Sermaye)
47.445,5
31.998,8
101,50583
112,07095
1,00000
1,10408
Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
6,44777
4,92514
1,00000
0,76385
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
7,83614
5,58996
1,00000
0,71336
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
47,29674
30,29728
1,00000
0,64058
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
29,64861
25,07941
1,00000
0,84589
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
8,12922
4,40980
1,00000
0,54246
Toplam Girdi Maliyetleri
4.111.081,4
4.448.778,3
1,17147
0,80610
1,00000
0,68811

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi, 1999 yılının TFV’si (Toplam Faktör Verimliliği) ortalama verimlilik yöntemine göre 1,17147 iken, 2000 yılının TFV’si 0,80610’dur. Buradan, 2000 yılında, 1999 yılına nazaran verimliliğin düştüğü söylenebilir. Ancak “verimlilik ne kadar düşmüştür?” sorusunun yanıtını bulmak için, verimlilik endeksine bakmak gerekecektir. Tabloda endeks, 0,68811 olarak görülmektedir; dolayısıyla 2000 yılının verimliliği, 1999 yılının verimliliğinin %68,81’i kadardır. Bu da demektir ki; 2000 yılında verimlilik, 1999 yılına nazaran %31,19’luk bir düşüş kaydetmiştir. Bu düşüşün nedenlerine bakıldığında, çıktı unsuru olan net satışlarda reel anlamda bir azalma görülürken, girdi unsurlarında ise reel anlamda bir artış olduğu göze çarpmaktadır. Satışlardaki daralma, işletmenin daha az müşteriye hitap etmeye başladığını ya da müşterilerinin alım gücündeki azalma nedeniyle geçici bir süre için satışlarında azalma gözlendiğini gösteriyor olabilir. Bu konuda daha sağlam bir yorum yapabilmek için, birkaç yıl daha geçmesi gerekmektedir. Ancak yine de, satışların daralması, yönetimin dikkatine sunulması gereken bir sinyaldir. Nedenleri üzerinde şimdiden ayrıntılı bir araştırma yapılması yerinde olacaktır. Girdi maliyetlerindeki artış, bazı ürünlerin satılamamasından, dolayısıyla elde kalmasından dolayı olabilir. Belki de işletmenin ürün çeşitlerini gözden geçirmesi ve talebi azalan veya ortadan kalkan ürünlerinde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek teknolojik değişikliğe gitmesi, ikame ürünlere yönelmesi yerinde olabilir. Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapıldığı takdirde 1 yıllık aralıklarla yapılan ölçümlerdeki verimlilik düşüşü yanıltıcı olacaktır, çünkü Ar-Ge yatırımları, uzun vadede ürünlerini verirler. Bu tarz kararlar alındığında, 1 yıllık ölçümlerde Ar-Ge girdisinin dışarıda tutularak çoklu faktör verimliliğine bakılması, Ar-Ge performansının ise başka göstergelerle ölçülmesi yerinde olur.

Aynı tablodan, kısmi verimliliklere bakıldığında, sermaye verimliliği dışındaki tüm verimliliklerin 2000 yılında 1999 yılına nazaran düştüğü görülmektedir. Aslında sermaye verimliliğindeki artışın nedeni, yeni yatırımların yapılmaması, eski yatırımların da ekonomik ömrünü doldurması dolayısıyla veya ekonomik ömrü dolan yatırımların yeni yatırımlardan daha fazla olması dolayısıyla ayrılan amortismanların azalması nedeniyle olabilir. Verimlilikte en fazla azalma, genel yönetim giderleri ile dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler kalemlerinde görülmektedir. Özellikle dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler verimliliğinde böylesine bir düşüş olması, aslında 2000 yılında 1999 yılına nazaran daha fazla ürün üretildiğinin, buna karşılık, 1999 yılında 2000 yılına nazaran daha fazla satış yapıldığının bir kanıtı olarak görülebilir. Çünkü bu kısmi verimlilikteki düşüş, daha fazla elektrik, su, gaz, vb. kullanıldığını gösterir. Ancak bu tarz değerlendirmeleri daha sağlam temellere dayanarak yapabilmek için, marjinal verimlilik yöntemiyle yapılan hesaplara da göz atmak yerinde olacaktır. Tablo 9, toplam verimlilik ve kısmi verimlilik oranlarına, daha önceki tablolarda gösterilen miktar endeksleri yardımıyla nasıl ulaşıldığını göstermektedir ve bu oransal tablolar, analiz için gerekli bazı oluşturmaktadır:

Tablo 9: Miktar Değişimleri ve Verimlilik Endeksi Hesabı (Marjinal Verimlilik)


Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Miktar Değişimi Oranı (MDO)
(1999=1)
Verimlilik Endeksi
MDONS/MDOGİRDİ
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
3.586.141,0
1,00000
0,74463


Hammadde ve Malzeme
1.621.419,7
1.690.381,6
1,00000
1,04253
1,00000
0,71425
Dışarıdan Sağlanan Hizmetler
224.013,6
282.157,3
1,00000
1,25955
1,00000
0,59119
Amortisman (Sermaye)
47.445,5
31.998,8
1,00000
0,67443
1,00000
1,10408
Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
1,00000
0,97484
1,00000
0,76385
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
1,00000
1,04384
1,00000
0,71336
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
1,00000
1,16244
1,00000
0,64058
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
1,00000
0,88029
1,00000
0,84589
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
1,00000
1,37269
1,00000
0,54246
Toplam Girdi Maliyeti
4.111.081,4
4.448.778,3
1,00000
1,08214
1,00000
0,68811

Tablo 9’dan da görüldüğü gibi, girdilerde çok da fazla değişimin gözlenmediği kalemler, hammadde ve malzeme, direkt işçilik, endirekt işçilik kalemleridir. Bu girdilerdeki miktarsal değişim,  -+%5 sınırları içindedir. Dikkatlice düşünüldüğünde, bu girdilerin üretimdeki değişim hakkında fikir veren kalemler olduğu görülebilir. Dolayısıyla, 8. Tabloda dışarıdan sağlanan hizmetlerdeki artışın üretim artışına işaret ettiği hakkındaki yorum, bu tablodan bakınca, değerini yitirmiş görünüyor. Çünkü, işçilik ve hammadde malzeme kalemleri bu konuda daha aydınlatıcıdırlar. Denebilir ki, üretimde fazla bir değişim olmamış, buna karşılık net satışlardaki azalma, toplam verimliliğin azalmasına yol açmıştır. Satışlardaki azalmanın dışında, toplam faktör verimliliğindeki bu azalmaya katkısı olan bir başka unsur da, üretimde artış olmamasına karşın, genel yönetim faaliyetlerinde ve dışarıdan sağlanan hizmetlerde önemli ölçüde artışların gözlenmesidir. Her ne kadar Ar-Ge faaliyetlerindeki artış da verimliliğin düşmesine katkıda bulunuyor gibi görünse de Ar-Ge’ye yapılan yatırımın artması daha önce belirtildiği gibi söz konusu işletme için uzun vadede meyvelerini verecek olumlu bir adımdır.

Görüldüğü gibi ortalama verimlilik ve marjinal verimlilik hesaplama yöntemleri uygulandığında verimlilik endeksleri aynı bulunmuştur. Bu da hesaplamaların doğru yapıldığını gösterir.

Çıktı unsuru olarak net satışların alındığı son analizde, verimlilik endeksinin yanında, fiyat kurtarma ve ekonomiklik (APC’ye göre kârlılık) endeksini gösteren Tablo 10 ve açıklaması, aşağıdadır:

Tablo 10: Verimlilik, Fiyat Kurtarma ve Ekonomiklik Hesabı


Fiyat Değişimi Oranı (FDO)
Fiyat Kurtarma Endeksi (FKE)
FDONS/FDOGİRDİ

Verimlilik Endeksi (VE)

Ekonomiklik Endeksi
FKE x VE
1999
2000
1999
2000
1999
2000
1999
2000
NS
1,00000
1,60702
1,00000





HM
1,00000
1,56124
1,00000
1,02932
1,00000
0,71425
1,00000
0,73519
DSH
1,00000
1,52016
1,00000
1,05714
1,00000
0,59119
1,00000
0,62497
A
1,00000
1,56000
1,00000
1,03014
1,00000
1,10408
1,00000
1,13736
1,00000
1,33159
1,00000
1,20685
1,00000
0,76385
1,00000
0,92185
1,00000
1,33159
1,00000
1,20685
1,00000
0,71336
1,00000
0,86091
AG
1,00000
1,56124
1,00000
1,02932
1,00000
0,64058
1,00000
0,65936
PSD
1,00000
1,56124
1,00000
1,02932
1,00000
0,84589
1,00000
0,87069
GY
1,00000
1,56124
1,00000
1,02932
1,00000
0,54246
1,00000
0,55837
TGM
1,00000
1,48792
1,00000
1,08004
1,00000
0,68811
1,00000
0,74319

Tablo 10, çıktı unsuru olarak net satışların alınması durumunda derli toplu olarak nihai sonuçları göstermektedir. Her kaleme ait fiyat kurtarma endeksi ile verimlilik endeksi birbiriyle çarpıldığında, ekonomiklik endeksi bulunmuş olur. Verimlilik endekslerinin değerlendirilmesi önceki tablonun analizinde yapılmıştı. Burada, fiyat kurtarmanın ve ekonomikliğin analizi yapılacaktır. Ekonomiklik endeksi, net satış geliri/(toplam veya girdiye ait) maliyet oranının nasıl değiştiğini göstermektedir. Dolayısıyla, bu oranda 2000 yılında, 1999 yılına göre %25,69’luk bir azalma görülmektedir. Bu oran, işletmenin ekonomikliğinde önemli bir gerilemeye işarettir. %25,69’luk azalmanın nedenine bakıldığında, fiyat kurtarmada %8,00’lik bir artışa karşın, verimlilikte %31,19’luk bir azalma olduğu dikkat çekmektedir. Verimlilikteki azalmanın nedenleri üzerine, Tablo 9’da değerlendirmeler yapılmıştı. Tablo 10’daki girdi unsurlarına tek tek bakıldığında, ürünün fiyatındaki değişimin, her bir girdinin fiyatındaki değişimden fazla olduğu, ancak işçilik dışındaki girdilerin fiyatlarında aşırı bir yansıma olmadığı (%3-%6 sınırında) görülmektedir. Direkt ve endirekt işçiliklerde ise, işçiye verilen ücretin üzerine %20,7’lik bir fiyat farkı eklenerek ürünlerin satıldığı söylenebilir. Bu durumda, diğer girdiler sabit tutulduğunda, örneğin işçiye yapılan her %10’luk zammın karşılığında, ürüne %12,07’lik bir zam yapıldığı söylenebilir. Aynı şekilde, diğer girdiler sabit tutulduğunda, örneğin hammaddeye yapılan her %10’luk zammın karşılığında, ürüne %10,03’lük bir zam yapıldığı söylenebilir. Aynı örnekleri birleştirerek yeni bir örnek verelim: Hammaddenin ve endirekt işçiliğin verimlilik endeksleri arasında önemli bir fark olmamasına karşın, fiyat kurtarmalarındaki farklılık, ekonomikliklerine de yansımaktadır. En düşük verimlilik oranlarına sahip bulunan genel yönetim ile dışarıdan sağlanan hizmetlerin, ekonomikliklerinin de fiyat kurtarmalarının yüksek olmaması nedeniyle ne kadar düşük seyrettiği de göze çarpmaktadır. Zaten amaç, ekonomikliği, verimliliği artırarak artırmaktır, fiyat kurtarma oranı ile oynayarak değil. Çünkü rekabet koşullarının olduğu piyasalarda, ürün fiyatlarına zam yaparak fiyat kurtarma oranını yükseltmek mümkün değildir. Hem kaliteli, hem de yeteri kadar ucuz üretilebildiği sürece rekabet edebilirliğin sürekliliği sağlanacaktır. Bunun da yolu, verimliliğin artırılmasından geçer.

Örnek işletmemizde, işletmeye özgü fiyat kurtarma oranları hesaplanmayıp, ülkenin genel durumunu yansıtan endekslerden yola çıkıldığı düşünülürse, işçinin aynı zamanda bir tüketici olduğu hatırlandığında, neden alım gücünün sürekli düştüğü, yukarıdaki verilerden de anlaşılabilir. İşgücünün verimliliği düşmesine rağmen işçiye yapılan zamdan %20 daha fazlası ürünlere yapılmakta (verimlilik açığını fiyat kurtarma oranıyla kapatarak ekonomikliği aynı seviyede tutma çabası) ve böylece işçi, ihtiyaçlarını karşılamak için ürün veya hizmet satın almaya kalktığında, daha fazlasını ödemek durumunda kalmaktadır. İşçiye yapılan zam ürünlere bu şekilde yansıtılmazsa, bu kez de ekonomikliği düşeceğinden, zamanla işyeri kapanma noktasına gelebilmektedir. Belli bir noktadan sonra, tüketicinin baskısıyla ürünlere zam yapmak da imkansız hale geleceğinden, bu noktaya gelinmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle, işçiye neden daha verimli çalışması gerektiği açıklanmalıdır. Söz konusu işletmede bir başka göze çarpan nokta, genel yönetim verimliliğindeki düşüştür. Bu da, işletmede daha fazla yöneticinin çalışmasına karşılık, net satış gelirlerinde düşüş olduğunu gösteriyor. Bu demektir ki, yönetim kadrosu fazla kabarık tutulmuş, fazla bina inşa edilmiş, üretime dönüşmeyen fazla enerji tüketilmiştir. Bu durumda, nasıl ki işçinin daha verimli çalışması gerekiyorsa, genel yönetim giderlerinin de hiç olmazsa yarı yarıya azaltılması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.

Bütün buraya kadar yapılan değerlendirmeler, ölçümlerin bize yansıttığıdır. Girdilerin çıktılara dönüşmesindeki değişimlere işaret etmekte, hangi kaynakların daha fazla israf edildiğini göstermekte, ama nedenlerin kökenine inememektedir. “Genel yönetim giderleri neden bu kadar fazladır? Direkt ve endirekt işçi neden verimsiz çalışmaktadır? Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar, ileride satışların artmasına neden olacak düzeyde midir? Ar-Ge yatırımında kullanılan kaynaklar nitelik bakımından yeterli midir?” gibi akla gelen pek çok soru, yanıtsız kalmaktadır. İyi bir yönetim ekibi, bu sorulara yanıtlar aramalı, işletme faaliyetlerini sürekli sorgulamalıdır. Hep daha iyisini nasıl yapabilir, verimliliği nasıl artırabiliriz? sorularının yanıtlarını bulmaya çalışmalıdır.

Tablo 10’da görülen oranların parasal yansımalarını gösteren üç tablo daha Tablo 11, Tablo 12 ve Tablo 13 olarak buraya eklenecek ve değerlendirmesi okuyucuya bırakılacaktır:

Tablo 11: APC Modeline Göre Ekonomiklik Üzerindeki Toplam Parasal Etki


1999 (a)
2000 (b)
Çıktı veya Girdi Değerindeki Değişim ((j)=ÇDD veya GDD)
ÇDD-GDD (k)
Ekonomiklik Üzerindeki Toplam Parasal Etki (l)=(a)*(k)
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
5.763.003,0
1,19664


Hammadde ve malzeme
1.621.419,7
2.639.099,4
1,62765
-0,43101
-698.846,8
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil)
224.013,6
428.923,3
1,91472
-0,71808
-160.860,1
Amortisman (Sermaye)
47.445,5
49.918,2
1,05212
0,14452
6.856,9
Direkt İşçilik
746.923,7
969.566,8
1,29808
-0,10144
-75.769,5
Endirekt İşçilik
614.587,5
854.256,3
1,38997
-0,19333
-118.817,5
Ar-Ge
101.825,1
184.796,9
1,81485
-0,61821
-62.949,1
Pazarlama, Satış ve Dağıtım
162.435,8
223.244,6
1,37436
-0,17772
-28.867,7
Genel Yönetim
592.430,5
1.269.638,0
2,14310
-0,94646
-560.713,1
Toplam Girdi Maliyeti (TGM)
4.111.081,4
6.619.443,5
1,61015
-0,41351
-1.699.967,0

Tablo 12: APC Modeline Göre Ekonomiklik Üzerindeki Verimlilik Etkisi


Baz Yıl Cari Değerler
Miktar Değişimi (Endeksi) (h)
(m)=hçıktı-hgirdi
Ekonomiklik Üzerindeki Verimlilik Etkisi (n)=(a)x(m)
1999 (a)
1999
2000
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
1,00000
0,74463


Hammadde ve malzeme
1.621.419,7
1,00000
1,04253
-0,29790
-483021,6
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil)
224.013,6
1,00000
1,25955
-0,51492
-115349,8
Amortisman (Sermaye)
47.445,5
1,00000
0,67443
0,07020
3330,6
Direkt İşçilik
746.923,7
1,00000
0,97484
-0,23021
-171946,6
Endirekt İşçilik
614.587,5
1,00000
1,04384
-0,29921
-183891,9
Ar-Ge
101.825,1
1,00000
1,16244
-0,41780
-42542,9
Pazarlama, Satış ve Dağıtım
162.435,8
1,00000
0,88029
-0,13566
-22036,6
Genel Yönetim
592.430,5
1,00000
1,37269
-0,62806
-372079,3
Toplam Girdi Maliyeti (TGM)
4.111.081,4
1,00000
1,08214
-0,33751
-1387538,1

Tablo 13: APC Modeline Göre Ekonomiklik Üzerindeki Fiyat Kurtarma Etkisi


Ekonomiklik Üzerindeki Toplam Parasal Etki
(l)
Kârlılık Üzerindeki Verimlilik Etkisi (n)
Ekonomiklik Üzerindeki Fiyat Kurtarma Etkisi
(o) = (l)-(n)
Net Satışlar (NS)



Hammadde ve malzeme
-698.846,8
-483.021,6
-215.825,3
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil)
-160.860,1
-115.349,8
-45.510,3
Amortisman (Sermaye)
6.856,9
3.330,6
3.526,3
Direkt İşçilik
-75.769,5
-171.946,6
96.177,1
Endirekt İşçilik
-118.817,5
-183.891,9
65.074,4
Ar-Ge
-62.949,1
-42.542,9
-20.406,2
Pazarlama, Satış ve Dağıtım
-28.867,7
-22.036,6
-6.831,1
Genel Yönetim
-560.713,1
-372.079,3
-188.633,8
Toplam Girdi Maliyeti (TGM)
-1.699.967,0
-1.387.538,1
-312.428,9

Buraya kadarki bölümde, çıktı unsuru olarak net satışlar alınarak verimlilik hesaplanmıştı. Bundan sonraki kısımda, farklı çıktı unsurları alınarak, her biri için ayrı hesaplamalar yapılacaktır. Bu nedenle ilk etapta, sözü edilen çıktı unsurlarının hesaplanması gerekmektedir. Tablo 14’te, bu çıktı unsurlarının nasıl hesaplandığı görülmektedir:

Tablo 14: Çeşitli Çıktı Unsurlarının Hesabı



1999 Cari
2000 Cari
FAE
2000 Sabit
+
Net Satışlar (NS)
4.815.995,0
5.763.003,0
1,60702
3.586.141,0
-
Hammadde ve malzeme
1.621.419,7
2.639.099,4
1,56124
1.690.381,6
-
Dışarıdan sağlanan hizmetler (enerji dahil)
224.013,6
428.923,3
1,52016
282.157,3
=
Brüt Katma Değer=Net Üretim Değeri
2.970.561,7
2.694.980,3
1,67016
1.613.602,1
-
Amortisman (Sermaye)
47.445,5
49.918,2
1,56000
31.998,8
=
Net Katma Değer (NKD)
2.923.116,2
2.645.062,1
1,67239
1.581.603,2

İşçilik (Direkt)
746.923,7
969.566,8
1,33159
728.129,4

İşçilik (Endirekt)
614.587,5
854.256,3
1,33159
641.533,0

Ar-Ge
101.825,1
184.796,9
1,56124
118.365,1

Pazarlama, Satış ve Dağıtım
162.435,8
223.244,6
1,56124
142.991,4

Genel Yönetim
592.430,5
1.269.638,0
1,56124
813.221,6

Toplam Girdi Maliyetleri (TGM)
4.111.081,4
6.619.443,5
1,48792
4.448.778,3

Kar=Net Satışlar – TGM
704.913,6
-856.440,5
0,99282
-862.637,3

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi, brüt katma değer, net satışlardan ilk madde ve malzeme ile dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetlerin çıkarılması sonucu bulunan değerdir. Brüt katma değer aynı zamanda, amortisman, direkt işçilik, endirekt işçilik, Ar-Ge, pazarlama, satış ve dağıtım, genel yönetim giderleri ve kârın toplamından oluşur. Bu da bize katma değerin paylaşımını gösterir. Fiyat Artışı Endekslerinin nasıl hesaplandığı, önceki bölümlerde verilmişti, burada brüt katma değer, net katma değer ve kâra ait fiyat artışlarının nasıl hesaplandığından kısaca bahsedilecektir. Tıpkı toplam girdi maliyetlerinde olduğu gibi, 2000 düzeltilmiş fiyatlarla brüt katma değeri oluşturan unsurlar toplanarak, brüt katma değerin 2000 düzeltilmiş değeri hesaplanır. 2000 Cari değeri de aynı şekilde hesaplandıktan sonra, brüt katma değerin düzeltilmiş değeri cari değerine bölünerek 1999 yılının baz olarak alındığı durumdaki 2000 yılı brüt katma değer fiyat artışı endeksi bulunur. Net katma değer ve kâr için de benzer hesaplamalar yapılır.

Tablo 15, brüt katma değer, net katma değer ve kârdaki değişimlerin ne kadarının fiyat artışından, ne kadarının miktar artışından kaynaklandığını göstermektedir:

Tablo 15: Çeşitli Çıktı Unsurlarında Miktar ve Fiyat Değişimlerinin Parasal Etkileri

Çıktı Unsurları
Miktardan kaynaklanan değişim
(Milyon TL)
Fiyattan kaynaklanan değişim
(Milyon TL)
Toplam Değişim
(Milyon TL)
Net Satışlar (NS)
-1.229.854,0
2.176.862,0
947.008,0
Brüt Katma Değer=Net Üretim Değeri
-1.356.959,6
1.081.378,2
-275.581,4
Net Katma Değer (NKD)
-1.341.513,0
1.063.458,9
-278.054,1
Kâr=Net Satışlar – TGM
-1.567.550,9
6.196,8
-1.561.354,1

Tablonun toplam değişim kolonundan da görüldüğü gibi, net satış gelirlerinde cari artış gözlenirken, brüt katma değer, net katma değer ve kârda cari azalma görülmektedir. Net satışlardaki artış, daha önce de analiz edilmişti. Burada, diğer çıktı unsurlarıyla bir arada görünmesi açısından faydalı olacağı düşüncesiyle Tablo 15’e eklenmiştir. Tüm çıktı unsurlarında, fiyattan kaynaklanan değişimler artış yönünde olmasına rağmen, miktardan kaynaklanan değişimlerde belirgin düşüşler gözlenmektedir. Bu da, bütünleşik miktarlar itibariyle, daha az katma değer üretildiğinin, kârda ciddi düşüşler olduğunun göstergesidir. Kârdaki fiyat değişimi etkisi, görüldüğü gibi oldukça azdır. Buna karşılık, reel değişim olumsuz yöndedir. Tablo 15’teki parasal değişimlerin oransal karşılığı, Tablo 16’da görülmektedir:

Tablo 16: Çıktı Unsurlarına Ait Oransal Değişimler

Çıktı Unsurları
FAE
Miktar Endeksi
Değer Endeksi
Net Satışlar (NS)
1,60702
0,74463
1,19664
Brüt Katma Değer=Net Üretim Değeri
1,67016
0,54320
0,90723
Net Katma Değer (NKD)
1,67239
0,54107
0,90488
Kar=Net Satışlar – TGM
0,99282
-1,22375
-1,21496

Tablo 16’dan görüldüğü gibi, işletme kârında %221,50’lik bir düşüş gözlenmektedir. Bu %221,50’lik azalma, fiyattaki %0,72’lik artıştan ve miktardaki %222,38’lik azalmadan kaynaklanmaktadır. Burada FAE 1’den küçük çıkmasına rağmen, fiyat artışının etkisi pozitiftir, çünkü iki negatif sayının birbirine bölünmesiyle bulunan sayının 1’den küçük olması demek, “pay”daki sayının “payda”daki sayıdan büyük olması demektir. Nitekim, Tablo 15’te kârdaki fiyattan kaynaklanan parasal değişimin pozitif olduğu görülmektedir.

Brüt katma değerdeki %9,28’lik azalma, fiyattaki %67,02’lik artıştan ve miktardaki %45,68’lik azalmadan meydana gelmektedir. Net katma değerdeki durum da brüt katma değerden pek farklı değildir. Net katma değerdeki %9,51’lik azalma, fiyattaki %67,24’lük artıştan ve miktardaki %45,89’luk azalmadan oluşmaktadır.

Bu çalışma, toplam girdi maliyetiyle beraber diğer girdi unsurlarıyla yapılan hesaplamaları da içerecektir. Girdi unsurları arasında, sistem dönüştürme maliyeti ve amortisman hariç sistem dönüştürme maliyeti de sayılabilir. Farklı çıktı unsurlarının yukarıda yer alan analizinden sonra, aşağıda Tablo 17’de, diğer girdi unsurlarının hesaplanışı gösterilecektir:

Tablo 17: Diğer Girdi Unsurlarının Hesaplanması

Hesaba Giren Girdi Unsurları
1999 Cari
2000 Cari
FAE
2000 Sabit
Amortisman (Sermaye)
47.445,5
49.918,2
1,56000
31.998,8
İşçilik (Direkt)
746.923,7
969.566,8
1,33159
728.129,4
İşçilik (Endirekt)
614.587,5
854.256,3
1,33159
641.533,0
Ar-Ge
101.825,1
184.796,9
1,56124
118.365,1
Pazarlama, Satış ve Dağıtım
162.435,8
223.244,6
1,56124
142.991,4
Genel Yönetim
592.430,5
1.269.638,0
1,56124
813.221,6
Sistem dönüştürme maliyeti (SDM)
2.265.648,1
3.551.420,8
1,43420
2.476.239,4
SDM-Amortisman
2.218.202,6
3.501.502,6
1,43255
2.444.240,6

Tablo 17’den görüldüğü gibi, sistem dönüştürme maliyeti, hammadde ve malzeme ile dışarıdan sağlanan hizmetler dışında kalan girdi unsurlarının toplamından oluşmaktadır da denebilir. Çıktı unsurlarından net katma değer, brüt katma değerden amortismanların çıkarılmasıyla bulunuyordu. Net katma değerle uyumlu olması açısından, amortisman hariç sistem dönüştürme maliyeti de hesaplanmıştır.

Tablo 18, toplam girdi maliyeti, sistem dönüştürme maliyeti ve amortisman hariç sistem dönüştürme maliyetindeki toplam parasal değişimin ne kadarının fiyattan ve ne kadarının miktardan kaynaklandığını göstermektedir:

Tablo 18: Farklı Girdi Unsurlarına Ait Parasal Değişimler

Girdi Unsurları

Miktardan kaynaklanan değişim
(Milyon TL.)
Fiyattan kaynaklanan değişim
(Milyon TL.)
Toplam Değişim
(Milyon TL.)
Toplam (TGM)
337.696,9
2.170.665,2
2.508.362,1
Sistem dönüştürme maliyeti (SDM)
210.591,3
1.075.181,4
1.285.772,7
SDM-Amortisman
226.038,0
1.057.262,0
1.283.300,0

Toplam girdi maliyetindeki değişimler daha önce hesaplanmıştı. Diğer girdi unsurlarıyla bir arada gösterilmesinin uygun olacağı düşüncesiyle bu tabloya dahil edilmiştir. Toplam parasal değişimlerin ne kadarının miktardan ve ne kadarının fiyattan kaynaklandığı tablodan anlaşılmaktadır. Miktardan kaynaklanan değişimlerin, fiyattan kaynaklanan değişimlerin yanında oldukça küçük kaldığı gözlenmektedir. Ama genel olarak, 2000 yılında, 1999’a göre, toplam girdi maliyetinde olduğu gibi, sistem dönüştürme maliyetinde ve amortismanlar hariç sistem dönüştürme maliyetinde de daha fazla kaynak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Oransal değişimlere de göz atmak daha anlamlı olacaktır (Tablo 19):

Tablo 19: Girdi Unsurlarındaki Oransal Değişimler

Girdi Unsurları
Miktardan kaynaklanan değişim
Fiyattan kaynaklanan değişim
Toplam Değişim
Toplam Girdi Maliyeti (TGM)
1,08214
1,48792
1,61015
Sistem Dönüştürme Maliyeti (SDM)
1,09295
1,43420
1,56751
SDM-Amortisman
1,10190
1,43255
1,57853

Tablo 19’dan da anlaşıldığı gibi, sistem dönüştürme maliyetindeki %56,75’lik artışın nedeni, miktardaki %9,30’luk artışın yanında, fiyattaki %43,42’lik artıştır. Sistem dönüştürme maliyetinden amortismanlar çıkarıldığında geri kalan maliyet unsurlarının toplamındaki %57,85’lik artış ise miktardaki %10,19’luk artış ile fiyattaki %43,26’lık artıştan kaynaklanmaktadır.

Brüt katma değerin toplam girdi maliyetlerine bölünmesiyle bulunan verimlilik oranı, KDDV1 olarak tanımlanacaktır. Brüt katma değerin diğer girdi unsurlarına bölünmesiyle de, brüt katma değere dayalı kısmi verimlilikler hesaplanacaktır. Daha sonra brüt katma değer, Ramsay’in tanımladığı sistem dönüştürme maliyetine bölünecektir. Sistem dönüştürme maliyeti, toplam maliyet giderlerinden, hammadde ve malzeme giderleri ile dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler giderlerinin çıkarılması ile bulunan değer olarak tanımlanmıştı. Bu oran da, KDDV2 olarak tanımlanacaktır. Net katma değer de, sistem dönüştürme maliyetine bölünerek KDDV3, sistem dönüştürme maliyeti eksi amortismanlara bölünerek KDDV4 hesaplanacaktır. Net katma değerin girdi unsurlarının her birine bölünmesiyle de net katma değere dayalı kısmi verimlilikler hesaplanacaktır.


Tablo 20: Brüt Katma Değere Dayalı KDDV1 ve Kısmi Verimlilik Hesabı (Ortalama Verimlilik Yöntemine Göre)




Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Verimlilik Oranları
(BKD / Girdi Unsuru)
Verimlilik Endeksleri
(1999=1)
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Brüt Katma Değer (BKD)
2.970.561,7
1.613.602,1




Hammadde ve Malzeme

1.621.419,7
1.690.381,6
1,83207
0,95458
1,00000
0,52104
Dışarıdan Sağlanan Hizmetler
224.013,6
282.157,3
13,26063
5,71880
1,00000
0,43126
Amortismanlar (Sermaye)
47.445,5
31.998,8
62,60998
50,42688
1,00000
0,80541
Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
3,97706
2,21609
1,00000
0,55722
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
4,83342
2,51523
1,00000
0,52038
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
29,17318
13,63241
1,00000
0,46729
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
18,28760
11,28461
1,00000
0,61706
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
5,01419
1,98421
1,00000
0,39572
Toplam Girdi Maliyetleri
4.111.081,4
4.448.778,3
0,72257
0,36271
1,00000
0,50196

Tablo 20’den görüldüğü gibi, KDDV1 oranında %50,20’lik bir azalma söz konusudur. Kısmi verimliliklerin tamamında düşüş gözlenmektedir. Genel yönetim maliyetlerinin verimliliğindeki %60,43’lük düşüş, özellikle kayda değer görülmektedir. Genel olarak bakıldığında, brüt katma değere dayalı verimlilik oranlarındaki düşüşün, net satışlara dayalı verimlilik düşüşlerinden daha fazla olduğu göze çarpmaktadır. İleriki bölümlerde, farklı çıktı unsurlarıyla yapılan hesaplar birbiriyle kıyaslanmak üzere ayrı bir tabloda gösterilecektir.

Önce, çıktı olarak brüt katma değerin ve girdi olarak sistem dönüştürme maliyetinin alındığı KDDV2 oranına ve buna ilişkin kısmi verimlilik oranlarına bakmak yerinde olacaktır:

Tablo 21: Brüt Katma Değere Dayalı KDDV2 Ortalama Verimlilik Hesabı


Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Verimlilik Oranları
(BKD / Girdi Unsuru)
Verimlilik Endeksleri
(1999=1)
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Brüt Katma Değer (BKD)
2.970.561,7
1.613.602,1




Amortismanlar (Sermaye)
47.445,5
31.998,8
62,60998
50,42688
1,00000
0,80541
Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
3,97706
2,21609
1,00000
0,55722
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
4,83342
2,51523
1,00000
0,52038
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
29,17318
13,63241
1,00000
0,46729
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
18,28760
11,28461
1,00000
0,61706
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
5,01419
1,98421
1,00000
0,39572
Sistem Dönüştürme Maliyeti
2.265.648,1
2.476.239,4
1,31113
0,65163
1,00000
0,49700

Tablo 21’den görüldüğü gibi, KDDV2 oranı, 1,31’den 0,65’e düşmüştür. Bu da, %50,30’luk bir düşüş anlamına gelmektedir. Sistem dönüştürme maliyeti, tabloda görülen girdi unsurlarından oluştuğu için, yalnızca bu girdilere ait kısmi verimlilikler ve verimlilik değişimleri gösterilmiştir. Kısmi verimlilikler önceden Tablo 20’de hesaplanmıştı. KDDV1’deki değişimle KDDV2’deki değişim arasında fazlaca bir fark görünmemektedir.

Tablo 22: Net Katma Değere Dayalı KDDV3 ve Kısmi Verimlilik Hesapları


Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Verimlilik Oranları
(NKD / Girdi Unsuru)
Verimlilik Endeksleri
(1999=1)
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Net Katma Değer (NKD)
2.923.116,2
1.581.603,2




Amortismanlar
47.445,5
31.998,8
61,60998
49,42688
1,00000
0,80225
Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
3,91354
2,17215
1,00000
0,55503
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
4,75622
2,46535
1,00000
0,51834
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
28,70723
13,36207
1,00000
0,46546
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
17,99552
11,06083
1,00000
0,61464
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
4,93411
1,94486
1,00000
0,39417
Sistem Dönüştürme Maliyeti (SDM)
2.265.648,1
2.476.239,4
1,29019
0,63871
1,00000
0,49505

Tablodan da görüldüğü gibi KDDV3’teki değişimle, KDDV2’deki değişim arasında da önemli bir fark yoktur.

Tablo 23: Net Katma Değere Dayalı KDDV4 ve Kısmi Verimlilik Hesapları


Sabit Fiyatlarla
(Milyon TL.)
Verimlilik Oranları
(NKD / Girdi Unsuru)
Verimlilik Endeksleri
(1999=1)
1999
2000
1999
2000
1999
2000
Net Katma Değer (NKD)
2.923.116,2
1.581.603,2




Direkt İşçilik
746.923,7
728.129,4
3,91354
2,17215
1,00000
0,55503
Endirekt İşçilik
614.587,5
641.533,0
4,75622
2,46535
1,00000
0,51834
Ar-Ge
101.825,1
118.365,1
28,70723
13,36207
1,00000
0,46546
Pazarlama, Satış, Dağıtım
162.435,8
142.991,4
17,99552
11,06083
1,00000
0,61464
Genel Yönetim
592.430,5
813.221,6
4,93411
1,94486
1,00000
0,39417
SDM-Amortisman
2.265.648,1
2.476.239,4
1,31779
0,64707
1,00000
0,49103

Görüldüğü gibi, KDDV4 verimliliğinde, %50,90’lık bir azalma söz konusudur. Aynı şekilde, KDDV4 verimliliğindeki değişim de KDDV3 verimliliğindekinden çok farklı değildir. Kısmi verimlilikler, önceden Tablo 22’de hesaplanmıştı. Buraya (Tablo 23’e) hangi girdi unsurlarının katıldığını göstermek için eklenmiştir.


Tablo 24: 2000 Yılı Verimlilik Endekslerinin Karşılaştırılması (1999=1)


TFV’ye Göre
KDDV1’e Göre
KDDV2’ye Göre
KDDV3’e Göre
KDDV4’e Göre
Hammadde ve Malzeme
0,71425
0,52104



Dışarıdan Sağlanan Hizmetler
0,59119
0,43126



Amortisman (Sermaye)
1,10408
0,80541
0,80541
0,80225

Direkt İşçilik
0,76385
0,55722
0,55722
0,55503
0,55503
Endirekt İşçilik
0,71336
0,52038
0,52038
0,51834
0,51834
Ar-Ge
0,64058
0,46729
0,46729
0,46546
0,46546
Pazarlama, Satış, Dağıtım
0,84589
0,61706
0,61706
0,61464
0,61464
Genel Yönetim
0,54246
0,39572
0,39572
0,39417
0,39417
Toplam Girdi Maliyeti
0,68811
0,50196



Sistem Dönüştürme Maliyeti


0,49700
0,49505

SDM-Amortismanlar




0,49103

Tablo 24’ten net bir şekilde, ilgili işletmede, çıktı unsuru olarak brüt katma değer ve net katma değerin alındığı KDDV endeksleri arasında önemli farklılıklar olmadığı, ancak çıktı unsuru olarak net satışların alındığı endeksle kıyaslandığında, katma değere dayalı ölçümlerin oldukça farklı sonuçlar verdiği görülmektedir.

Örneğin, net satışların toplam girdi maliyetine bölündüğü toplam verimlilik endeksi 0,68811 iken, brüt katma değerin toplam girdi maliyetine bölündüğü KDDV1 endeksi 0,50196’dır. Bu demektir ki, TFV’nde %31,19’luk bir azalma meydana gelmişken, KDDV1’de %49,80’lik bir azalma oluşmuştur. Katma değer, daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi, işletmenin kendi ürettiği değerleri ifade eden bir terimdir. Dolayısıyla, katma değer verimliliğindeki düşüş, o işletmenin kullandığı kaynak başına ürettiği değerlerin azaldığı anlamına gelir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Üretilen değerlerin satılamaması, satılsa bile daha fazla kaynak kullanılarak üretilmesi, vb. nedenler sayılabilir. Bu işletme açısından, her iki durum da söz konusudur denebilir. TFV ile KDDV1’in girdiler kısmında aynı değer (toplam girdi maliyeti) yer almaktadır. Çıktılar kısmında ise, birinde net satışlar yer alırken, diğerinde brüt katma değer yer almaktadır. Dolayısıyla KDDV1’deki düşüşün TFV’den fazla olması demek, satışlardaki erimeden daha fazlasının katma değerde meydana gelmiş olması demektir. Dolayısıyla hem satışlarda, hem de kaynak kullanımında sorunlar yaşandığı söylenebilir.

Elimizde daha uzun vadeyi kapsayan veriler olsaydı, nedenlerin kökenleriyle ilgili daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabilirdi. Ama yine de işletmenin içinde bulunduğu bazı koşullara göre bazı değerlendirmeler yapmak olasıdır. Bu koşullardan belki de en önemlisi, işletmenin ürünlerinin teknolojik anlamda yenilikler gerektiren bir ürün yelpazesi içinde yer almasıdır. Ayrıca bu ürünlerin bir başka özelliği de, ülkenin altyapı hizmetlerinde kullanılabilen ürünler olmasıdır. İşletme, teknolojik olarak kendini yenileyemediği sürece, müşterisinin yurtdışından daha yeni, daha çeşitli, daha kaliteli ve daha ucuza ürünler ithal etmesi olasıdır. Bu nedenle işletme, ciddi bir rekabetle karşı karşıyadır. Ancak yenilikleri yakalayabilmesi için büyük yatırımlar gereklidir. Belki de bu nedenle, stratejik olarak öncelikle genel yönetim giderlerini azaltıcı önlemler almalı, sonra en çok satılan bazı ürünlerine yönelmeli, diğerlerinin üretimini tamamen durdurmalı ve üretime ayırdığı kaynakları azaltarak Ar-Ge yatırımlarına öncelik tanımalıdır. Böylece verimli süreçlerini çalıştırmalı, verimsiz süreçlerini, ekonomik ömrünü tamamlamış makine-teçhizatını elden çıkarmalı, geliştirdiği Ar-Ge ile de ürünlerinde ve süreçlerinde yenilikler yapmalıdır. Alınan bu önlemlere rağmen işletme finansal açıdan kendi ayakları üzerinde duramaz hale gelebilir, ancak önümüzdeki yılların verimliliğinde de bu hızla düşüşler devam ederse aynı sonuç kaçınılmaz olacaktır. Geçtiğimiz 2001 yılı da, ülke genelinde ciddi anlamda bir ekonomik krizle karşılaştığımız bir yıldı. Bu nedenle büyük bir olasılıkla satışlar daha büyük bir hızla düşmeye devam etmiştir.

İşletmenin personel başına düşen katma değerlerine bakmak da faydalı olabilir. Aslında kişi başına katma değer, çıktı olarak katma değerin, girdi olarak personel sayısının alındığı, yarı-fiziksel bir kısmi verimlilik ölçütüdür ve işletme düzeyinden ulusal düzeye giden bir köprü oluşturan önemli bir performans göstergesidir. Tablo 25, bu göstergenin hesaplanmasıyla ilgilidir:

 Tablo 25: Çalışan Kişi Başına Düşen Katma Değerin Hesaplanması


1999 Cari
2000 Cari
FAE
2000 FAE'den Arındırılmış
BKD
Brüt Katma Değer (Milyon TL.)
2.970.561,7
2.694.980,3
1,67016
1.613.602,1
NKD
Net Katma Değer (Milyon TL.)
2.923.116,2
2.645.062,1
1,67239
1.581.603,2
TPS
Toplam Personel Sayısı (Kişi)
301
300

300
BKD/TPS
Kişi Başına Brüt Katma Değer (KBBKD)
9869,0
8983,3

5378,7
NKD/TPS
Kişi Başına Net Katma Değer (KBNKD)
9711,3
8816,9

5272,0
1999=1
KBBKD Endeksi
1,00000
0,91025

0,54501
1999=1
KBNKD Endeksi
1,00000
0,90789

0,54287

Tablo 25’ten görüldüğü gibi, 2000 yılı kişi başına düşen katma değerler fiyat artışı etkisinden arındırılmadığı durumda bile, brüt katma değerde “9869,0 milyon TL./kişi”den “8983,3 milyon TL./kişi”ye, net katma değerde “9711,3 milyon TL./kişi”den “8816,9 milyon TL./kişi”ye düşmüştür. 2000 yılı sabit fiyatlarla ise bu oranların daha da düşük seyrederek brüt katma değerde 5378,7 milyon TL./kişi, net katma değerde 5272,0 milyon TL./kişi olarak gerçekleştiği gözlenmektedir.

Verimlilik Ölçümü Raporlama Sistemi

X işletmesiyle ilgili gösterilen tablolar, verimlilik raporlama sisteminin bir parçasını oluşturabilecek niteliktedir. Verimlilik raporlama sistemleri, seçilen verimlilik ölçme ve değerlendirme sistemine, ölçme yönteminin işletmeye uyarlanmasına, uzun, orta ve kısa vadeli ölçümlerin yapılmasına, işletmenin amaçlarına, vb. göre değişir. Esasında bir işletmenin raporlama sistemi daha geniş kapsamlı düşünülmeli, verimlilik ve diğer performans ölçümleri de bu genel raporlama sisteminin bir parçası olmalıdır. Raporlar, belli zaman aralıklarıyla tutulmuş kayıtların amaca uygun bir şekilde derlenmesinden oluşur. Bu durumda işletme, amaçlarına göre bir ölçüm sistemi tayin edecek, bu ölçüm sistemine uygun raporların içeriği hakkında karar verecek ve bundan sonra da bu raporları oluşturacak kayıtların hangi organizasyon birimleri tarafından en doğru şekilde hangi sıklıkta belirlenen verilerle tutulacağını saptayacaktır. Bu verilerin bir kısmı hali hazırda tutuluyor olabilir, böylece bu tip verilerin bir kopyasının verimlilik ölçmeyle ilgili nihai raporu oluşturacak birimlere aktarılması yeterli olacaktır. Daha önce tutulmayan veriler için, yeni yöntemler belirlenmelidir.

Raporlar, herkesin anlayacağı, ortak bir dile sahip olmalıdır. Bu nedenle, bir firmada kayıt tutma işlemlerinin rastgele değil de, bu ortak dili oluşturacak şekilde firmaya özgü belirlenen standart formlarla yürütülmesi yerinde olur. Verimlilikle ilgili toplanabilecek verilere örnek olarak: her bir ürünün (veya üretim emrinin) standart ve fiili üretim zamanları, bu üründe (üretim emrinde) kullanılan işgücü ve makine teçhizatın isimleri ve özellikleri, üretilen üründe kullanılan hammadde ve malzemenin standart ve fiili miktarları, ürün (veya iş emri) bitiminde hurdaya ayrılan ürünlerin miktarları, bu ürünlerin üretilmesi sırasında karşılaşılan aksaklıkların neden oldukları kayıp zamanların ve aksama nedenlerinin not edilmesi, üründe kullanılan hammadde ve malzemelerin birim satın alma maliyetleri, ilgili ürün bittiğinde oluşan üretim maliyetleri, üretimden satışa hazır duruma gelene kadar eklenen birim maliyetler, net satış fiyatları (işletmenin ürünü kaça sattığı), vb. ürünle ilgili tüm verilerin, hiçbir kesintiye yer verilmeksizin tutulması faydalı olur. Bu bilgiler elbette ki tarihleriyle birlikte tutulacaktır, aksi takdirde fiyatla ve birim maliyetle ilgili veriler anlamsız kalacaktır. Fiyatlar ve birim maliyetlerle ilgili olarak, giriş ve çıkışların, dönem başına veya yılın belli bir gününe çevrilerek yapılması yoluyla hiç değilse yıl içindeki değişimler yansıtılmadan sabit değerlerin de anında izlenmesi sağlanabilir. Böylece her dönem, yılbaşı veya belirlenen gün değerine göre hesaplanır. Örneğin: 1/Ocak/2000-1/Ocak/2001 ya da 1/Nisan/2000-1/Nisan/2001 gibi.

Günümüzde, yönetim bilişim sistemleri olarak adlandırılan bilgisayar destekli raporlama sistemleri yardımıyla, bu verilerin kullanımı daha da kolaylaşmakta, verilerle ilgili fotokopi yoluyla veya kişisel bilgisayarlar arasında kopyalama yoluyla çoğaltarak dağıtımının yapılmasına gerek kalmamaktadır. Raporların hazırlanmasından, düzeltilmesinden, okunmasından sorumlu kişilerin tespit edilerek şifreleriyle birlikte bilgisayarlı sisteme tanıtılması yeterli olmaktadır. Böylece raporlar da şeffaflık kazanmakta, ihtiyaç duyulduğu an yetkili kişilerin aynı ekrana bakarak yararlanması veya istediği zaman yazıcıdan çıkarması mümkün olmaktadır. Yukarıda örneği verildiği gibi ürüne özel raporlar, üretim süreci boyunca, hatta satışı yapılıp da ürün müşteriye teslim edilene kadar elden ele dolaşacaktır. Bilgisayar destekli sistemlerin yardımıyla, raporun ilgili aşamalarını sorumlu kişilerin ekrandan bakarak tamamlaması da mümkündür.

Her ölçüm sisteminin kendine özel tanımları ve kabulleri olacağından, bunların ayrıntılı bir şekilde ilgili standartlarda ve prosedürlerde tanımlanması da raporlama sistemiyle ilgili önemli çalışmalardan biridir. Son olarak, tüm bu çalışmalara süreklilik kazandırılmalı, yeni ölçüm ihtiyaçları belirlendikçe raporlama sistemi revize edilmelidir.

X İşletmesine Raporlama Sistemiyle İlgili Öneriler

X işletmesi için APC verimlilik ölçme ve değerlendirme sisteminin uygun görülmesinin nedeni, ülkemizde girdi fiyatlarının sürekli artış göstermesi nedeniyle miktardan ve fiyattan kaynaklanan ayrımların sağlıklı bir şekilde yapılabilmesine duyulan ihtiyaçtır. Enflasyonu kırmanın yolu, tek tek işletmelerin miktarsal değişimler yoluyla verimliliklerini artırabilmesine ve girdilerdeki fiyat artışlarını olanaklar el verdiğince çıktılara yansıtmamasına bağlıdır. ESKOM örneğinde görüldüğü gibi, bu şekilde hizmet vermek ve hatta kâr etmek olasıdır. ESKOM, X işletmesine önerilen sistemden daha ayrıntılı bir verimlilik ölçme sistemi kurmuş, amaçlarına uygun bir şekilde büyüme, verimlilik ve fiyat kurtarma tanımlarını yapmıştır. Böylece, her üç faktördeki değişimleri de izleyebilmektedir. İlgili makalede yalnızca tanımlar yer aldığından ve hesaplamaların ayrıntısı verilmediğinden, X işletmesine yalnızca fiyat artışları ve verimliliğin etkisini izlemesi önerilmektedir.

Ülkemizde tüm işletmeler bu tarz bir verimlilik ölçme sistemine sahip olmalı ve sonuçlarını iyi değerlendirmelidir. Ayrıca, bu verimlilik ölçme sistemi, daha geniş tutulan bir performans sisteminin bir parçası olmalıdır. İşletmede, etkililik oranlarının (fiili çıktı / planlanan çıktı) tutulmakta olduğu görülmüş, planlanan bütçe ile gerçekleşen bütçe karşılaştırmalarının da yapıldığı gözlenmiştir. Bu uygulamalara devam edilmesi ve yukarıda önerilen verimlilik ölçme sistemiyle bağdaştırılarak değerlendirilmesi anlamlı sonuçlar verecektir. Ayrıca, müşteri memnuniyeti ve çalışma yaşamının kalitesi gibi öznel (sübjektif) değerlendirmelerle ilgili veriler de toplayarak bunları sayısal verilere dönüştürecek bir performans sistemine kavuşması, oldukça faydalı olacaktır. Bunun nasıl yapılacağı ise ayrı bir araştırma ve tez konusunu oluşturacağından, bu çalışma kapsamında bu kadarına değinilmektedir.

Verimlilik ölçümü raporlama sistemi konu başlığında açıklandığı gibi, ürünlerin ve ilgili ürünlere ait girdilerin zaman içindeki safha birim maliyetlerinin tutulması yerinde olur. X işletmesinde ürün ve safha bazında maliyet muhasebesi halihazırda yapılmakta, ancak LIFO’ya göre hesaplanması, verimlilik ölçme sistemi gereklerine uyum göstermemektedir. Bu nedenle, sözü edilen konu başlığında anlatılan yöntemlerle hareket edilmesi, o da mümkün değilse maliyet ve safha muhasebesi kayıtlarının ortalama yöntemine göre tutulması önerilmektedir.

İşletmenin gerek muhasebe kayıtlarında, gerekse üretim kayıtlarında bir sistematik oluşturma arayışı içinde olduğu ve 2000 yılından itibaren kayıtlarını kişisel bilgisayarlarda tutmaya başladığı görülmektedir. Ancak örneğin, personel kayıtlarındaki ayrıntılara ulaşmak, kayıtlar defter üzerinde tutulduğundan, oldukça güçleşebilmektedir. Bu adım daha da ileri götürülerek işletmenin tüm fonksiyonlarıyla ilgili kayıtlar entegre bir bilişim sistemi içinde tutulmalı ve böylece veri tekrarı önlenmelidir.


Gülnur SÖNMEZ, 2002



[1] VUK Genel Tebliği, No: 288

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder