Günümüzde ihtiyaçların gelişmesi sonucu,
verimlilik de bir uzmanlık alanı haline gelmiştir. Bu uzmanlık alanı
verimliliğin ölçülmesi, değerlendirilmesi, verimlilik artırma programlarının
uygulanması, bu programlarda kullanılacak verimlilik artırma yöntemleri ve
tekniklerinin seçilmesi, vb. konularla ilgilenir. Tüm bu konular, verimlilik
yönetimi ana başlığı altında toplanabilir. Bu noktaya nasıl gelindiği merak
konusudur ve aşağıda bu konuyla ilgili genel bilgiler yer almaktadır. İlk
alıntı, verimlilik kelimesinin bugünkü anlamıyla ilk kez kim tarafından ve
nasıl kullanıldığıyla, ikinci alıntı verimlilikle ilgili önemli eserler,
gelişmeler ve uygulamalarla, üçüncü alıntı ise, uluslararası verimlilik
organizasyonlarının kuruluşuyla ilgilidir:
“[1]Dünyada
“prodüktivite” sözcüğünün bugünküne yakın bir anlamda ilk kez ne zaman
kullanıldığı sorusunun yanıtı, bir Fransız bilim adamı, Fransa Bilimler
Enstitüsü üyesi Prof. Jean Fourastie tarafından araştırılmış. Bu araştırmanın
sonuçlarına göre, hemen hemen bugünküne benzer bir anlamda prodüktivite ilk kez
16. yüzyılda kullanılmış. Kullanan ise Alman doktor ve mühendis George Bauer.
Saksonyalı olan Bauer, çağının önde gelen aydınları gibi, Leipzig
Üniversitesinde Felsefe okumuş, diplomasını alıp Avrupa’nın bilim merkezi
İtalya’da çeşitli üniversitelere devam etmiş.
Aslında, onun adına düşünce tarihinde Bauer
olarak rastlamak kolay değil; çünkü gününün yaygın modasına uyarak adını
Latinceleştirmiş; George, Georgius olmuş. “Rençber, çiftçi, köylü” anlamına
gelen Bauer’in ise Agricola olması gerekmiş. Ülkesine dönüşünde Bohemya’nın bir
madenci kasabasına yerleşen Georgius Agricola, bir yandan hekimlikle uğraşmış,
bir yandan da madenlerin özelliklerini ve maden işletmeciliğini incelemiş.
Tarih, felsefe, fizik, kimya konularında yazmış. Ama asıl madenler üzerine
yazdıklarıyla ün kazanmış ve mineralojinin babası sayılmış. Ölümünden bir yıl
sonra 1556’da yayımlanan altı ciltlik De re Metallica adlı kitabı, hem
mineraloji diye bilinen bilimin temellerini atan, hem de “prodüktivite”
sözcüğünü bugünküne yakın bir anlamda kullanan ilk kaynak. Burada Agricola,
madenin yer altından çıkarılma yöntemleri ve çıkarılan cevherin
zenginleştirilerek kullanıma elverişli duruma getirilmesinin yolları üzerinde
dururken, “prodüktiviteyi şu yöntemler artırır” diyor ve böylece bu sözcüğün
ilk kez verimlilik anlamında kullanılışının altına imzasını atmış oluyor.
Verimlilik, daha sonraki dönemlerde, özellikle
Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkışı ve yayılmasıyla birlikte, hem sanayide üretim
faaliyetlerinin içinde, uygulamadan kaynaklanan ve uygulamayı etkileyen yöntem
ve tekniklerin gelişmesiyle pratik bir var oluş kazanmış, hem de bunların
düşünsel plandaki yansımaları olarak ve ekonomi biliminin doğup gelişmesi
çerçevesinde kuramsal (teorik) düzeyde gelişme göstermeye başlamıştır. Ekonomi
biliminin ilk büyük ismi olan İskoçyalı Adam Smith (ya da Agricola gibi
Latinceleştirilmiş adıyla Adamus
Smithus), tarihin en çok okunmuş ekonomi kitaplarından biri olan ünlü eseri
Ulusların Zenginliği’nde, ekonomik büyümede verimlilik artışının rolünü şöyle
açıklıyordu:”Herhangi bir ulusun toprağının ve emeğinin yıllık ürünü değer
olarak, ya onun üretken işçilerinin sayısının ya da daha önce istihdam edilmiş
işçilerinin üretici güçlerinin artması yoluyla (...), ya çalışmayı
kolaylaştıran ve kısaltan bazı makine ve aletlerin eklenmesi ve geliştirilmesi
ya da istihdamın daha uygun dağılımı sonucunda artırılabilir; başka bir yolla
değil.”
Ekonomi biliminin babası sayılan Adam Smith’ten
sonra birçok iktisatçı ve iktisadi düşünce okulunda, verimlilik önemli bir
kavram olarak yer almış, sık sık başvurulan bir çözümleme (analiz) aracı
olmuştur.”
Ramsay[2],
tarihte verimlilikle ilgili önemli gelişmeleri aşağıdaki gibi özetlemektedir:
1) Verimli
Çabalar – Mısır piramitleri; Mohenjo-Daro ve Harappa uygarlıklarının kasaba ve
kentleri, Çin Seddi, Romalıların yaptığı su kemerleri, yollar ve hamamlar
(Milattan önce 2500 ile M.S. ilk yılları)
2) James
Watt’ın katkıları (contributions) (1764)
3) Endüstri
Devrimi (1770’li yıllar)
4) Adam
Smith’in katkıları (1776)
5) İngiltere’deki
Soho Dökümhanesinde Maliyet Muhasebesi Uygulaması (18. yy.’ın sonları)
6) Eli
Whitney’in katkıları (Birbirinin yerine kullanılabilen (interchangeable)
parçalar) (1798)
7) Charles
Babbage’ın katkıları – Yönetsel ve Organizasyon Yapıları; İnsan İlişkileri;
Yeni Ürün Geliştirme; pazarda Maliyet-Fiyat-Miktar-Kar ilişkileri (1832)
8) Bilimsel
Yönetime Yapılan Katkılar – F. W. Taylor (1890)
9) Frank
ve Lillian Gilbreth – Metod Etüdü (1910’lar)
10) Harrington
Emerson – Organizasyonel Etkililiğin (effectiveness) Geliştirilmesi (1910’lar)
11) Henry Ford – Montaj Hattı Kitlesel Üretimi
(1910’lar)
12) Henry Lawrence Gantt – Üretim Planlamlamada
Çizelge Sistemleri (1913)
13) F.
W. Harris – Stok Kontrolü (1915)
14) Cobb Douglas – Üretim Fonksiyonları (1920’ler)
15) Walter Shewart – İstatistiksel Kalite Kontrol
(1930’lar)
16) Elton Mayo – Davranış Etütleri; Hawthorne
Deneyleri (1933)
17) L. H. C. Tippett – İş Örneklemesi (1935)
18) P.M.S. Blackett ve ekibi – Yöneylem
Araştırması ve Yönetim Bilimi (1940’lar)
19) Bilgisayar ve Uzay Teknolojisi; Bilgisayara
Dayalı Yöneylem Araştırması; Otomasyonun Yaygınlaşması; Gelişmiş Teknoloji;
AT&T, General Electric, IBM, Du Pont, Amerika Birleşik Devletleri ve diğerleri gibi Organizasyonel Katkıda
Bulunanlar (1950’lerden günümüze)
20) Ekonomistlerin ve Verimlilik Bilimi
Akademisyenlerinin Katkısı – Aigner, Carl Thor, Currie, Curt Nicolin, Deming,
Dennison, Drucker, Evgen Bohm Bawerk, Fabricant, Faraday, Ishikawa, Jorgenson,
Juran, Jan H. Visser, Karger, Kendrick, Klein, Kurosawa, Leontieff, Maynard,
Minhas, Mundel, Murray Brown, Prokopenko, Pennathur, Ramani, Ramsay, Riggs,
Robinson, Salter, Saxena, Scott Sink, Shimizu, Sloma, Solow, Sumanth,
Timbergen, Tor Dahl, Wrenhall ve diğerleri (1950’lerden günümüze)
21) Bilişim
teknolojisi (1980’lerden günümüze)
1776’da İngiliz ekonomist Adam Smith “Ulusların
Zenginliği (Wealth of Nations)” kitabında tek çalışanın bütün işin farklı
fonksiyonlarını tamamlamasındansa “İşin Bölünmesi (Division of Labour)” yoluyla
farklı çalışanların bütün işin farklı kısımlarını yapmasının verimliliği
artıracağını savunmuştu. Adam Smith, bu yöntemle çalışanların işlerinde daha
fazla ustalaşacaklarını ve böylece etkenliğin (efficiency) artacağını görmüştü.
1798’de Eli Whitney, montajda birbirinin yerine kullanılabilen parçaların getirdiği
faydaları fark etti ve bu olgu, Henry Ford’un montaj hattında elde ettiği
başarıda önemli bir yer edindi. O dönemin öncülerinin verimlilik olarak
algıladıkları kavram, tarihin süzgecinden geçerek günümüzde etkenlik
(efficiency) olarak nitelendirilmektedir.
19. yy.’ın başlarında Charles Babbage, Adam Smith’in fikirlerinin birçoğunu süzgeçten geçirerek kullanmış ve bir ürünün toplam maliyetinin farklı becerilere sahip işçileri istihdam edip, emeklerinin karşılığını uzmanlıklarına göre vererek düşürülebileceği öngörüsünde bulunmuştur. Böylece, verimlilikle maliyetler arasındaki bağlantı üzerinde ilk kez düşünülmüştür. Birleşik Devletler’de (ABD) “Bilimsel Yönetim” çağının temelleri 20. yy.’a girerken Frederick Winslow Taylor’in katkılarıyla atılmıştır. Taylor, bir gelişim içerisinde, işçilikten şef mühendisliğe kadar tüm pozisyonlarda çalışmıştır. Mikro seviyede operasyonel faaliyetlerde – atölye işçiliği, uyguladıkları yöntemler ve verimlilik yapısı içinde onlara ödenen ücretler – çalışmıştır. Yöneticilere ve çalışanlara farklı sorumluluklar yüklemekle birlikte, yönetimle işgücü arasında işbirliği ruhunun geliştirilmesi gerektiğine inanıyordu. İş için en uygun çalışanın seçilmesinin önemini görmüştü. Taylor yönetimin planlama, yöneltme ve işin organize edilmesinden sorumlu tutulması ve bu arada çalışanların da kendilerine verilmiş işlerin gerçekleşmesiyle ilgilenmesi gerektiğine inanıyordu. Taylor, bir mühendis ve “high speed steel”ı bulan kişi olarak gözleme, çalışma yöntemlerinin geliştirilmesine, işin analizi ve ölçümüne ve parasal ödüllere dayalı bilimsel yöntem ve faaliyetleri çalışma yerinde ve yönetim sürecinde uygulamaya başlamıştır. Bu çalışmalarından dolayı, “Bilimsel Yönetimin Babası” olarak tanınmaktadır.
19. yy.’ın başlarında Charles Babbage, Adam Smith’in fikirlerinin birçoğunu süzgeçten geçirerek kullanmış ve bir ürünün toplam maliyetinin farklı becerilere sahip işçileri istihdam edip, emeklerinin karşılığını uzmanlıklarına göre vererek düşürülebileceği öngörüsünde bulunmuştur. Böylece, verimlilikle maliyetler arasındaki bağlantı üzerinde ilk kez düşünülmüştür. Birleşik Devletler’de (ABD) “Bilimsel Yönetim” çağının temelleri 20. yy.’a girerken Frederick Winslow Taylor’in katkılarıyla atılmıştır. Taylor, bir gelişim içerisinde, işçilikten şef mühendisliğe kadar tüm pozisyonlarda çalışmıştır. Mikro seviyede operasyonel faaliyetlerde – atölye işçiliği, uyguladıkları yöntemler ve verimlilik yapısı içinde onlara ödenen ücretler – çalışmıştır. Yöneticilere ve çalışanlara farklı sorumluluklar yüklemekle birlikte, yönetimle işgücü arasında işbirliği ruhunun geliştirilmesi gerektiğine inanıyordu. İş için en uygun çalışanın seçilmesinin önemini görmüştü. Taylor yönetimin planlama, yöneltme ve işin organize edilmesinden sorumlu tutulması ve bu arada çalışanların da kendilerine verilmiş işlerin gerçekleşmesiyle ilgilenmesi gerektiğine inanıyordu. Taylor, bir mühendis ve “high speed steel”ı bulan kişi olarak gözleme, çalışma yöntemlerinin geliştirilmesine, işin analizi ve ölçümüne ve parasal ödüllere dayalı bilimsel yöntem ve faaliyetleri çalışma yerinde ve yönetim sürecinde uygulamaya başlamıştır. Bu çalışmalarından dolayı, “Bilimsel Yönetimin Babası” olarak tanınmaktadır.
Taylor
döneminin fikir adamları onun görüşlerini geliştirmiş ve desteklemişlerdir.
Ünlü “Gantt Şeması (Gantt Chart)”nı ortaya çıkaran Henry Lawrence Gantt,
.morali geliştirmek için ücret haricindeki ödülleri geliştirmiştir. Frank
Bunker Gilbreth ve Lilian Gilbreth işin planlanması ve işçi eğitimi konuları
üzerinde çalışmışlardır. Diğer önemli katkıları da hareket etüdü ve metot
geliştirme konularında olmuştur. 1930’lu yıllarda Elton Mayo ve arkadaşları
Western Electric firmasının Hawthorn fabrikasında davranışsal faktörlerin
verimlilik açısından önemli olduğunun ve üretim operasyonlarının psikolojik ve
sosyolojik faktörlerinin anlaşılmasıyla sonuçlanan çalışmaları, işin
tasarımlanması ve çalışan motivasyonuyla ilgili olarak yönetimde tutum
değişikliğine neden olmuştur.
İkinci
Dünya Savaşı sırasında, iş dünyasını ve endüstriyi önemli ölçüde etkileyen
bilim adamları ve diğer düşünürlerden oluşan disiplinlerarası bir ekip
çalışması gerektiren yeni bir disiplin doğmuştu. Bu disiplin bugün, “Yöneylem
Araştırması (Operations Research)” olarak bilinmektedir. Yöneylem araştırması,
fiziksel ilişkilerin sayısallaştırılmasına, benzetimlerin ve en iyi sonuca
ulaşmak için doğrusal programlama, dinamik programlama, tahmin teknikleri,
kuyruk teorisi, Monte Carlo benzetimi yöntemleri vb. matematiksel modellerin
geliştirilmesine yol açtı.
1940’lı
yılların sonlarındaki savaştan sonra, büyük ölçekli/kitlesel üretimin ve değer
mühendisliğinin gelişmesiyle, savaştaki kıtlıktan bıkan tüketiciyi memnun
etmenin yolunun ürünlerin çeşit ve sayı bakımından bol miktarda
bulunabilmesinden geçtiği sonucuna varıldı. Bu durum, ülkelerin yaşam
standartlarının gelişmesiyle ve ekonomik büyümeyle sonuçlandı. Serbest ekonomik
sistemde rekabetin ortaya çıkmasıyla, ürünlerde ve süreçlerde yapılan yenilikler,
tüketicilere daha fazla çeşitlilik ve daha düşük maliyetlerde daha kaliteli mal
ve hizmetler sunmuştur. Böylece, dikkatler verimlilik ve kalite üzerine
odaklanmıştı. İlk aşamalarında, verimlilik ve kalite, çalışma yerine
(workplace) güç kazandırmak için kurulan birbirinden ayrı alanlar olarak
düşünülüyordu, bugün kalite ve verimlilik eşit düzeyde önemli görülmekte,
madalyonun iki yüzünü oluşturdukları düşünülmekte ve birinin diğeri olmadan
eksik kalacağı görüşü savunulmaktadır.
Elektronik
ve bilgisayar alanında yapılan araştırma ve geliştirmelerle, operasyonel
faaliyetlerin ve karar verme süreçlerinin verimliliği artırılmıştır. Uzay
programı, ileri teknolojinin avantajlarından yararlanmış ve son yirmi yılda
katma değerde devrim yaratmıştır. Robotik ve mikrobilgisayarlar çeşitli
alanlarda operasyonel yönetimin bakış açısını (perspektif) ve pratiğini
(practice) değiştirmişlerdir. Endüstride kullanılan bilgisayar kontrollü
ekipmanlar, firmalara yeni ürünler tanıtarak esneklik sağlamış ve imalat
ekonomisi kavramlarında köklü değişiklikler yapılmasına neden olmuştur. Bu tarz
yenilikler kaliteye ve işgücünün, malzemenin, makinelerin, ekipmanların ve
diğer kaynakların verimli kullanımına katkıda bulunmuştur.
Mesut Odabaşı, ulusal ve uluslararası verimlilik
kuruluşlarıyla ilgili olarak aşağıdaki bulgularını paylaşmış[3]:
“İnsanların, ... bütün tarihleri boyunca
verimliliği artırma kaygısı taşıdıklarını, bu yönde çaba harcadıklarını
söylemek mümkündür... Ancak, birkaç yüzyıl öncesine kadar, çabalarının
“verimliliği artırma” olduğunu bilmeden, yaptıkları işin adını koymadan...
İnsanların verimliliği artırma uğraşılarına
girmeleri kadar kuruluş ya da işletmelerde aynı uğraşın daha sistemli, daha
düzenli biçimde ele alınmasının geçmişi de oldukça eski tarihlere dayanır. Günümüzde
de küçüklü büyüklü işletmelerin kendi verimliliklerini artırmaya yönelik
etkinlikleri daha etkili yol ve yöntemlerle sürüp gitmektedir.
Buna karşılık, verimliliği artırma çabalarının
tek tek kuruluş ve işletmeler düzeyinde değil de bütün ülke çapında, ulusal
ekonomi düzeyinde ele alınmasına yönelik örgütlenmelerin geçmişi çok daha
kısadır. Bugünkü anlamıyla ilk ulusal verimlilik merkezinin kuruluşu, Birinci
Dünya Savaşı’nı izleyen yıllara rastlıyor. Almanya’da 1921’de kurulan bu ilk
merkez Alman Ekonomisini Rasyonalleştirme Kurumu (Almanca adının kısaltmasıyla
RKW) adını taşıyor ve bugün de aynı adla çalışmalarını sürdürüyor.
Verimlilik kuruluşlarının ulusal düzeyde
örgütlenişinin yaygınlaşması ise İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı büyük
ekonomik yıkımın hemen sonrasında başlıyor. İlkin, daha savaş bitmeden, ABD’nin
Philedelphia kentinde yapılan bir ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
toplantısında verimliliği artırma çabalarının ulusal ekonomi ölçeğinde
eşgüdümlendirilmesi amacıyla yeni kuruluşların oluşturulması öneriliyor. Daha
sonra, yeniden oluşturulan Birleşmiş Milletler Çerçevesinde uluslararası
ekonomik işbirliğine yönelik girişimler ve örgütlenmeler ortaya çıkıyor. Bu tür
forumlarda verimlilik sık sık kullanılan bir kavram, verimliliği artırmak da
birçok projenin başlıca hedeflerinden biri durumuna geliyor. O arada, savaşın
galiplerinden ABD, kendi yanında ya da başka bir deyişle kendi nüfuz alanı
içinde yer alan Avrupa devletlerine ekonomik yardım yapmaya yöneliyor. Bu
konuyla ilgili olarak 16 Nisan 1948 tarihinde bir ekonomik İşbirliği Anlaşması
imzalanıyor. ABD Dışişleri Bakanı General Marshall’ın Harward Üniversitesi’nde
verdiği bir demeçle açıklanan “Marshall Yardım Planı”nda öne sürülen koşullar
arasında bu yardımın “verimli” kullanımı da var.
Sözünü ettiğim Ekonomik İşbirliği Anlaşması
kapsamındaki devletler arasında Türkiye de bulunuyor ve bu durum bizim
ülkemizde verimlilik çalışmalarının ulusal düzeyde örgütlendirilmesinde
başlatıcı ya da harekete geçirici rol oynuyor.
İkinci büyük savaşın bitimini izleyen
yıllarda, verimliliği artırma çabalarının ulusal düzeyde eşgüdümlenip
özendirilmesini amaçlayan kuruluşlar, “verimlilik” sözcüğünü adında taşıyarak
ya da başka adlar altında ama benzer amaçlarla, önce Avrupa’da ortaya çıkmaya
başlıyor. Daha sonra, 1950’lerin ortalarında Japonya ve Hindistan’da başlayan
bu dalga, 1960’larda öteki uzak Asya ülkelerine doğru yayılıyor. ILO
kaynaklarına göre, 1990’lara gelindiğinde, dünyanın her yerinde başarı
dereceleri farklı da olsa verimlilik sorunlarının çözümüne yardımcı olmaya
çalışan verimlilik ve yönetim geliştirme merkezlerinin sayısı 150 (ILO
1999’a göre ise 100) dolayına ulaşmış durumda. Bu kuruluşların bir bölümü
ulusal, bir bölümü ise bölgesel düzeyde etkinlik gösteriyor. Doğrudan
hükümetlere bağlı kamu kuruluşları biçiminde örgütlenenler bulunmakla birlikte,
verimlilik merkezlerinin çoğu, hükümetlerle ilişkisi bağımlılık niteliği
taşımayan, üçlü (işçi-işveren-hükümet) ya da ikili (işçi-işveren,
üniversite-işveren) yapı içinde örgütlenmiş durumda.
Öte yandan, pek çok ülkede ulusal verimlilik
merkezleri kurulurken, verimliliğin artırılması konusunda uluslararası
işbirliğinin ve buna yönelik örgütlenmelerin de geliştiği görülüyor. Buna yol
açan etkenleri sıralamak gerekirse,
-
Ülkeler arasında ekonomik ve teknik
işbirliğinin artmasına bağlı olarak ortak yaklaşım gereğinin doğmasını,
-
Farklı firmalar, sektörler ve ülkeler
arasında karşılaştırmalar yapma ihtiyacının artması sonucunda istatistiklerin
uyumlaştırılması zorunluluğunun ortaya çıkmasını,
-
Değişik bölge ve ülkelerde oluşmuş bilgi ve
deneyim birikimini paylaşma kaygısının belirginlik kazanmasını,
-
Kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler
arasındaki açığın büyümesini,
-
Birleşmiş Milletler ve Çevresindeki
uzmanlaşmış kuruluşlarca geri kalmış yörelere yapılan yardımın etkili bir aracı
olarak verimliliği artırmanın öneminin anlaşılmasını saymak mümkün.
Yine ILO kaynaklarına göre, bugün dünyada
doğrudan ya da dolaylı olarak verimlilik sorunlarıyla ilgilenen 50’yi aşkın
uluslararası ve 40’tan çok da bölgesel örgüt var. Bunlar beş kümede
toplanabiliyor:
-
Birincisi, verimlilik artışı konusunu farklı
boyutlarda ele alan ve “Birleşmiş Milletler Ailesi” diye adlandırılabilecek
ILO, UNDP (BM Kalkınma Programı), UNIDO (BM Uluslarası Kalkınma Örgütü), UNESCO
(BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) gibi kuruluşlar.
-
İkincisi, Avrupa ya da Latin Amerika’nın
hükümetler arası bölgesel ekonomik örgütleri (OECD, vb.)
-
Üçüncüsü, WCPS (Dünya Verimlilik Bilimi
Konfederasyonu), WAPS (Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi), APO (Asya Verimlilik
Örgütü), EANPC (Avrupa Ulusal Verimlilik Merkezleri Birliği) ve Latin Amerika
ülkelerinin buna karşılık olmak üzere oluşturulmuş MECOPOR diye adlandırılan
birliği gibi “verimlilik” adını taşıyan ve doğrudan doğruya verimlilikle ilgili
bilgi ve deneyim alış-verişini amaçlayan örgütler.
-
Dördüncüsü, yönetim geliştirme, mühendislik,
iş etüdü, vb. konularla ilgilenen uluslararası ve bölgesel birlikler.
-
Beşincisi, ekonomik ve toplumsal kalkınma ile
olduğu kadar verimliliğin artırılması ile ilgili ulusal ve bölgesel projeleri
de finanse eden uluslararası ya da bölgesel kalkınma bankaları ve fonları.”
Ulusal verimlilik merkezlerinin ve uluslararası
bölgesel birliklerin kuruluşu ILO’nun ifadesiyle aşağıdaki şekilde olmuştur[4] :
“Verimlilik kavramının uzun bir süredir
biliniyor olmasına karşın, verimlilik kuruluşlarının (enstitülerinin) ülke
çapında verimlilik hareketini yaygınlaştırmak amacıyla kurulmaları yalnızca
yaklaşık 50 yıl öncesine dayanır. ABD, modern verimlilik hareketini, İkinci
Dünya Savaşı sırasında kaynakların etken (efficient) bir şekilde dağıtılması
yoluyla Birleşik Devletler sanayiinin performansının artırılması için
çalışmaları başlatmak amacıyla “Savaş Üretim Kurulu (War Production Board)”nu
kurarak ilk başlatan ülkeydi. Bu oluşum daha sonra Marshall Planı ile Avrupa
Ekonomilerinin yeniden yapılandırılmasında liderlik rolünü üstlendi. Birleşik
Devletler kaynaklarını, teknolojisini, yönetim sistemlerini ve uygulamaya
ilişkin (pratik) yöntemlerini, Amerikalı uzmanların danışmanlığında etüt tur
planları (study tour programmes) hazırlayarak, İngiltere’den başlamak üzere
diğer ülkelerle paylaştı ve daha sonra finansal ve teknik desteğini
(assistance) Asya’ya kadar genişletti. Bu inisiyatif (başlangıç hareketi) ve
ilk fon, dünya çapında bir verimlilik hareketini tetikledi. Etkenliğe
(efficiency) dayalı Amerikan verimlilik yaklaşımı daha sonra Avrupa’nın;
çalışanların, işverenlerin ve hükümetlerin çabalarını birleştirerek, yaşam
kalitesini artıran yeni bir sosyal düzen yaratma yaklaşımıyla sentezlendi. Avrupalıların
yaşam kalitesini geliştirecek yeni bir sosyal düzenin yaratılması fikrini
Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization) güçlü bir
şekilde destekledi ve Avrupa’nın toplum kesimlerinin aktif katılımını öngören
yaklaşımına hayat verdi. 1950’li yıllardan beri, verimlilik organizasyonlarının
bu üç tarafın da yer aldığı yapısı, ILO tarafından desteklenmekte ve
uluslararası platformda kabul görmüş durumdadır. Bu yıllarda, ulusal verimlilik
hareketlerinin geliştirilmesinde katalizör görevi üstlenen yeni organizasyonlar
tüm Avrupa’da yayıldı.
1950’li yıllarda kurulan verimlilik örgütleri,
verimlilik ekiplerinin bir araya getirilmesinden ve programlarının
koordinasyonundan sorumluydu. Marshall Yardımı’nı alan tüm milletlerden, bu tür
bir merkez kurmaları beklenmişti.
Kapitalizmin insancıl yönünü sağlamlaştırmak
ve çalışanlarla işverenlerin işbirliğini geliştirmek için bu merkezlerin
organizasyon yapısında hem çalışanlardan hem de ticaret odalarından (trade
unions) temsilciler yer almaktaydı.
Bu
örgütlerin temel amaçları, ekonomik gelişimi ve yaşam kalitesinin
iyileştirilmesini sağlamak amacıyla ülke çapında bir verimlilik hareketi
geliştirmekti. Bu hareket, işletme seviyesinde verimlilik programlarının
geliştirilmesi ve uygulanmasını aşan bir yaklaşımla, pekçok özel araştırma,
eğitim ve danışmanlık organizasyonu tarafından desteklenmekteydi. Amaç, ana
ortakların –işkolu/endüstri, işgücü ve kamu yönetimi- kamusal bilincin
geliştirilmesi kampanyaları, konferansları, sempozyumları, işbirlikçi saha
(workplace) programları ve verimlilik kültürünü geliştirici diğer araçlarla
ulusal verimlilik hareketi başlatarak dahil edilmesiydi.
Bu yeni oluşuma sahip olan İngiliz (Britanya)
Verimlilik Konseyi, 1948’de İngiliz endüstrilerin, Birleşik Devletler’deki yönetim
konusundaki teknik bilgi birikimini (know-how) öğrenmesine yardım etmek için
kurulmuştu. 1948 ve 1952 yılları arasında, İngiliz iş adamlarından ve sendika
liderlerinden oluşan 66000 kişilik bir heyet İngiliz Verimlilik Konseyi’nin
himayesinde Birleşik Devletler’i ziyaret ettiler. Muamelatın (information: haberdar olma
durumu) geniş kitlelere yayılmasını ve yeni bilgilerin (new knowledge: bilgelik
derecesindeki bilgi) paylaşılmasını sağlamak için etüt turlarını içeren
raporlarının 500000 adetlik basımını gerçekleştirdiler. Verimlilik
programlarıyla desteklenen Birleşik Krallık ekonomisinde gözlenen çarpıcı
düzelme (iyileşme) sonucu, Batı Avrupa’daki verimlilik merkezlerinin kuruluşuna
hız verilmiştir.
Bu merkezleri bir merkezden eşgüdümleyen
Avrupa Verimlilik Ajansı (Agency), teknolojik yenilik ve daha iyi bir yaşam
kalitesi için insan saygınlığının ve yaratıcılığının geliştirilmesi hedeflerine
yönelik uygulamaları takip etmek amacıyla, 1953’te Paris’te kuruldu.
Organizasyonun temel misyonu, bilgi ve deneyimlerin paylaşılması yolu ile
çeşitli ulusal verimlilik merkezlerinin eşgüdümünü sağlayarak ulusal
ekonomilerin yeniden yapılandırılmasına (restructuring) yardımcı olmaktı. Ulusal
verimlilik organizasyonları, yavaş yavaş etüt turları (study tours) ve ağ kurma
(networking) yoluyla kendi deneyimlerini artırdılar ve firmaları verimliliğin
geliştirilmesi konularında profesyonel tavsiyeler (advice), malumat
(information) ve danışmanlık (consultancy) vererek desteklediler. Verimliliğin
bütünsel yapısı (integrative nature) (verimliliğe katkıda bulunan tüm alanlarda
ve fonksiyonlardaki gelişimler) nedeniyle bazı ulusal verimlilik
organizasyonları, (örneğin bugün hala Avrupa’dakilerin en büyüğü olan
Yunanistan’daki ulusal verimlilik merkezi ve İsrail’deki ulusal verimlilik
merkezi) fonksiyonel enstitülerin ve hizmetlerin holdingleri (conglomerates)
gibi olmuşlardır. Bu organizasyonlar, verimlilikle ilgili istatistiksel
çalışmaları yönetmiş (conducted), şirketlere eğitim ve danışmanlık desteği
sağlamış, ulusal ve sektörel konferanslar ve seminerler düzenlemiş ve
verimlilikle ilgili konularda diğer ilgili enstitülerle uluslararası
işbirliğini geliştirmişlerdir.
Ulusal verimlilik organizasyonlarının bir
başka önemli işlevi de, verimlilik danışmanlığı veya danışmanların eğitimi
konularıyla ilgilenen diğer uzman organizasyonları (specialized organizations)
kurmak ve geliştirmekti. Alman RKW verimlilik merkezi, pekçok uzmanlaşmış
organizasyonu kendi danışmanlığını yapabilecek düzeye gelene kadar eğitti. O
zamanlar, özelllikle Kuzey Avrupa ülkelerinde, 1920’lerin “bilimsel yönetim” ve
“rasyonalleştirme” yaklaşımları yaygınlaşmaya devam etmekteydi. 1960’ların
başlarında, ticaret odaları verimliliğin geliştirilen bu yaklaşımlarla ve bu
yaklaşımın yeni yeni ortaya çıkan “ekonomik demokrasi” kavramıyla
desteklenmesinden huzursuz olmaya başlamışlardı.
Bu ilk ulusal organizasyonlar, yaklaşık 25000
verimlilik ekibi üyesini yetiştirmeyi başardılar. Önemli olan nokta şu ki, bu
ekip üyelerinden, ülkelerine döndüklerinde bulgularını (findings) ve
tavsiyelerini (recomendations) geniş kitlelere ulaştırarak bir danışman rolünü
üstlenmeleri bekleniyordu. Hemen hemen her işletme, bu durumdan bir şekilde
etkilenmişti.
Etüt
misyonlarını (study missions) organize eden çeşitli merkezîlik derecesindeki
yapılar (bodies) olan ulusal verimlilik merkezleri, ülkeden ülkeye farklılık
gösteren yeni roller üstlendiler. Daha büyük ülkelerde ilk hareket
bölgeselleşme yolundaydı. O sıralarda, Almanya’nın RKW’si, bölgelerde merkez
binaya nazaran daha fazla eleman istihdam ediyordu. Birleşik Krallık’ta, yerel
verimlilik dernekleri (assosciations) ana bölgelerde kurulmuştu ve hatta
Belçika gibi küçük bir ülkede bile bölgesel ve sektörel merkezler
oluşturulmuştu.
1959’da, Avrupa
Verimlilik Ajansı (Agency) verimliliğin bir yaşam felsefesi (state of mind)
olduğunu açıkladı. Roma’da, üzerinde uzlaşılan “verimlilik, mevcut durumun
sürekli gelişimini sağlayan bir tutumdur” düşüncesi birçokları tarafından,
“bugün, dünden daha iyisi yapılabilir ve yarın, bugünden daha iyi olacaktır”
şeklinde bir kanaata dönüşmüştür. Buna ek olarak, ekonomik faaliyetlerin
(activities) sürekli değişen şartlarla uyumlu hale getirilmesi (adapting) ve
yeni teorilerle yöntemlerin (methods) uygulanması için sürekli çaba göstermek
gerekmektedir. Bu inanç, insanlığın gelişiminde sağlam bir yer edinmiştir.[5] Bu bakış açısı olumlu
karşılanmıştı ve daha sonraları kurulan pek çok verimlilik organizasyonunun
temel felsefesi haline gelmişti.
1960’lı
yılların başında, verimlilik hareketindeki en önemli eğilim (trend)
“rasyonalizasyon”un sınırlarının (limitation) ve bu sınırların beceriler
(skills), bilgi (knowledge) ve tutumlar (attitudes) gibi öğelere (elements)
dayanma ihtiyacının farkına varılmasıydı. Verimliliğin, farklı faaliyet
alanları için yapılan yatırımları ve çabaları optimize edebilecek[6] düzeydeki
bütünleştirici ve “yatay” yapısı (nature) sonunda anlaşılmıştı.
Örneğin, Alman
RKW kuruluşları çalışanların ekonomik amaçları, işçilerin teknolojik
eğitimleri, yönetsel gelişimler ve “işletmenin sosyal yanı” arasındaki
“dengeli” pozisyonlarını devam ettirdiler. 1980’lere gelindiğinde, merkez
RKW’ye bağlı bölgesel verimlilik oluşumları yalnızca biçimseldiler (formal).
Bugün, gelirlerinin hemen hemen tamamı, verilen verimlilik hizmetlerinden,
bölgesel devlet programları aracılığıyla
rekabete girdiği diğer destek organizasyonlarından ve bağımsız danışmanlardan
gelmektedir[7].
Avrupa
verimlilik programlarının ve Birleşik Devletler’den gelen finansal ve teknik
yardımın başarısı, 1955’te Japonya’da benzer bir hareketin başlamasına yol
açtı. Asya’da, verimlilik hareketinin önderliğini Japon Verimlilik Merkezi
üstlenmişti. Daha sonra, çalışanlar ve yönetim, bir ulusal verimlilik
hareketinin aşağıdaki temel prensiplere sahip olması gerektiği konusunda
birleştiler:
-
Verimliliğin
geliştirilmesi, istihdamı eninde sonunda artıracaktır.
-
Çalışanlar
ve yönetim, verimliliğin geliştirilmesi için işbirliği içinde olmalıdır.
-
Artan
verimlilikten kaynaklanan kazançlar, çalışanlar (işgücü), yönetim ve geniş
toplum kitleleri (society at large) tarafından paylaşılmalıdır.
Bu prensipler,
Avrupalı ticaret odalarının 1970’li yıllarda bile verimlilik gelişiminin işi
ortadan kaldırdığını (job killer) (istihdamı azalttığını) kabul eden
tutumlarıyla ters düşüyordu. Avrupalıların bu tutumu, “iş”i beyin gücünden
ziyade fiziksel gücün kullanılması anlamında gören 1930’lu ve 1950’li
yıllardaki yaklaşımlarına sadık kalmalarından kaynaklanıyordu. Bu yaklaşımda
“uzman” görüşü hakimdi. Şöyle ki; endüstri mühendisleri, belli bir işin
yapılışında “en iyi yol”u bilen; zaman ve hareket etütlerini, işçilere işlerini
nasıl en iyi şekilde yapacaklarını anlatan bir yöntem olarak gören ve
motivasyonun daha iyi performans elde etmeye teşvik amacıyla kullanılması
yerine “çalışanlara şirin görünmek” amacıyla kullanılması gerektiğine inanan
uzman rolünü üstlenmişlerdi[8].
1950’lerde ve
1960’larda Japonya verimliliğindeki hızlı artışın ve Avrupa ekonomilerindeki
düzelmenin gözlenmesi, Asya’daki birkaç ülkenin verimlilik merkezlerinin
kurulmasına yol açtı. 1961 yılında Japonya, Tayvan, Kore, Nepal, Pakistan,
Filipinler ve Tayland, verimlilikle ilgili bölgesel bilgi akışını (regional
flow of information) kolaylaştıracak devletlerarası bir enstitü olarak Asya
Verimlilik Organizasyonu’nu (APO) kurmaya karar verdiler. Bu organizasyonun
hedefi (goal), karşılıklı işbirliği yoluyla Asya ekonomisinin geliştirilmesinde
apolitik katalizör rolünü üstlenmekti.
APO’nun
kurulması ve Asya’daki politik liderlerin inisiyatifi, bölgede devletten önemli
ölçüde fon alan verimlilik merkezlerinin katalist rolünü üstlendiği ulusal
verimlilik hareketlerinin yaygınlaştırılmasını başlatan unsurlar oldu. APO’nun
üye sayısı, Asya’daki 18 ülkeyi kapsayacak kadar genişledi. Bu hareket,
1970’lerde, 80’lerde ve 90’larda, Doğu ve Güney-doğu Aysa ülkelerinin
verimliliklerinde ve ekonomik büyümelerinde iyileşmelerin ivme kazanmasına
yardımcı oldu.
1960’lı
yılların sonunda meydana gelen ekonomik durgunluk (economic slowdown),
monotonluğa karşı çıkan bir devrimin sonucuydu. 1970’lerin bu konudaki çözümü,
çalışanlara karar verme süreçlerinde daha fazla güç vermekti. Verimlilik
unutulmuştu ve dikkatler “kontrol” ve şirketin güç yapısına katılım üzerinde
yoğunlaşmıştı. Tony Hubert’in deyimiyle o yıllar “kanun, kural ve düzenleme
yıllarıydı, verimlilik sorunlarını çözmek için değil, fakat Avrupa’da yeni bir
güç dağılımı oluşturmak için”di[9].
1980’li
yıllarda verimlilik konusuna ilginin ve çalışma yerinin organizasyonuna verilen
önemin yeniden artması, temel olarak Japonlar tarafından sağlanmıştır. Kalite
kontrol ve verimlilik artırma grupları yardımıyla Japon yöneticileri
çalışanlarının beyin gücünden ve deneyimlerinden yararlanmaya başladılar. Bu
yaklaşım, 1990’lı yılların başında Toplam Kalite Yönetimi adı altında hızla
süslendi.
Verimlilik
merkezleri, Kanada ve Birleşik Devletler’de de çeşitli danışmanlık firmaları ve
diğer iş hizmeti organizasyonlarıyla (business service organizations) paralel
olarak iş dünyasının modern yönetim teknikleri ve verimlilik teknikleri ve
yaklaşımları konularına daha kolay erişebilmesini sağlayabilmek amacıyla
kurulmuşlardı. Birleşik Devletler, Japonya’dan gelen rekabeti hissettiğinde
kendi verimlilik sorunlarını keşfetmişti. 1970’te, Ulusal Verimlilik Komisyonu
(National Commission on Productivity) kuruldu ve daha sonra ticaret odasının
katılımını cazip hale getirmek amacıyla, adına “Çalışma Kalitesi” ibaresini
ekledi. Daha sonra bu ifade “Çalışmanın Kalitesi” ve “Çalışma Yaşamının
Kalitesi” olarak değiştirildi. Bu merkez, verimlilik ölçümü, teknoloji
transferi ve kötü giden işgücü-yönetim ilişkilerini karşılıklı işbirliğine
dönüştürme konularında araştırma ve danışmanlık yapan yerel verimlilik
merkezlerinin sponsorluğunu yaptı.
Latin
Amerika’da ve Karayip bölgesinde, ulusal ölçekte verimlilik hareketi 1990’lı
yıllara kadar önemli bir gelişme kaydetmedi. Bu ülkelerde, çok az birkaç
enstitü ulusal verimlilik organizasyonlarının görevini üstlenmişlerdir
(Barbados, Şili, Costa Rica, Brezilya). Birkaç yıl önce, Kolombiya’da bir
ulusal verimlilik organizasyonunun kurulması konusuna ilgi vardı. Daha 1990’lı
yılların sonlarında, bu bölgede verimlilik hareketinin canlandırılmasıyla
ilgili faaliyet belirtileri görülmektedir.
Güney Afrika’da, Ulusal
Verimlilik Enstitüsü 25 yıldır 170 çalışanıyla birlikte, kamu ve özel
kuruluşlara verimlilik danışmanlığı hizmeti veren bölgedeki en aktif
organizasyondur.
Asya
ülkelerinin başarısı daha sonra Latin Amerika, Afrika ve dünyanın diğer
kısımlarındaki hareketi tetiklemiştir. Orta Avrupa ve Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği’ndeki totaliter sistemin dağılması, bu ülkeleri merkezi
planlamadan kurtarmış ve verimlilik hareketinin yaygınlaşmasını da
kolaylaştırmıştır. Verimlilik hareketinin gelişmesi, geçiş döneminde bulunan bu
ekonomiler için kritik bir öneme sahip olmaya başlamıştır. Orta ve Doğu Avrupa
ülkelerinde, merkezi planlama mekanizması pazar ekonomisinin oluşturulmasından
daha büyük bir hızla bölünmeye neden oluyordu.[10] İşletmeler arasındaki
üretime ve teknolojiye ilişkin bağlar kopmuş, ekonomik büyüme hızla düşmüş ve
verimlilik önemli ölçüde azalmıştı. Buna rağmen, bu bölge genelinde verimlilik
hala çok düşük düzeylerde seyretmektedir. Dahası, ticaret odaları da verimlilik
hareketine katılmak konusunda oldukça şüpheciler.
Bununla
birlikte, verimlilik hareketine farklı seviyelerde büyüyen bir ilginin
sinyalleri vardır. Bu ülkelerden bazıları verimlilik tanıtımı ve danışmanlık
hizmetleri için ulusal enstitü mekanizmaları kurmayı başardılar. Ekonomik
reformlar başlamadan önce bile ILO, eski Sovyet Çalışma Bakanı’nın verimlilik
hareketini başlatmasına yardımcı olmuş ve danışmanlık hizmetleri vermiştir.
Çalışma Bakanı’nın başkanlığını üstlendiği heyet için Japonya, Singapur ve
Tayland’a etüt gezisi düzenlenmiştir. Bu çabaların sonucu olarak, Tüm Birlik
Verimlilik Merkezi (All Union Productivity Center) ve diğer sekiz verimlilik
merkezi eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde kurulmuştu, ancak, SSCB’nin
dağılmasından sonra bunlardan sadece birkaçı hayatta kalabilmiştir.
Japonya;
Macaristan ve Polonya’da Ulusal
Verimlilik Merkezi kurulmasına yardımcı oldu. Ukrayna’da Ulusal Verimlilik
Merkezi 1992 yazında kuruldu. Polonya, Macaristan, Rusya ve Ukrayna Ulusal
Verimlilik Merkezleri halen, Avrupa Ulusal Verimlilik Merkezleri Birliği’ne
(EANPC) üyedir.
Bu ülkeler
henüz rekabetçi özel danışmanlık becerilerini geliştirmediklerinden, geçiş
dönemindeki ekonomilerde verimlilik danışmanlığı hizmetleri ve yönetim
eğitiminde Ulusal Verimlilik Merkezlerinin rolü büyük derecede önem
taşıyabilmektedirler. Halen, dünyanın çeşitli yerlerinde yer alan 100 kadar
verimlilik enstitüsü bulunmaktadır.”
Aynı makalede,
uluslararası verimlilik örgütlerinden en aktif olanları:
-
Asya
Verimlilik Organizasyonu (Asian Productivity Organization (APO))
-
Avrupa
Ulusal Verimlilik Merkezleri Birliği (European Association of
National Productivity Centres (EANPC))
-
Pan
Afrika Verimlilik Birliği (Pan African Productivity Association(PAPA))
-
Uluslararası
Verimlilik Hizmetleri (International Productivity Service(IPS))
-
Dünya
Verimlilik Bilimi Konfederasyonu (World Confederation of
Productivity Science (WCPS))
olarak
sıralanmıştır. Bu örgütlerin faaliyet alanları ve üyelerini içeren bilgi,
aşağıdaki gibidir:
“Asya
Verimlilik Organizasyonu: Asya’nın 18 ülkesinin üye olduğu bu
organizasyonun amacı, verimlilik hareketini desteklemek amacıyla bu ülkeler
arasındaki karşılıklı işbirliğini geliştirmektir. Örgütün faaliyetleri yıllık
üyelik aidatları ve üye ülkelerin uygulanacak projeler için verdiği teşvikler
tarafından desteklenmektedir. Bunun dışında birlikte hareket ettiği ulusal ve
uluslararası ajanslar ve enstitülerden de fon ve yardım almaktadır. Temel
programlar, araştırma (research),
tarama (surveys),
konferanslar, sempozyum, etüt toplantıları (study
meetings),
seminerler, teknik uzmanlık hizmetleri ve eğitim kursları gibi çok uluslu
projelerden oluşmaktadır.
Diğer temel
programlar ülkeye özel ihtiyaçların karşılandığı, uzmanlardan oluşan bir
heyetin liderliğinde eğitim ve danışmanlık, etüt misyonlarının sponsorluğu ve
ulusal verimlilik organizasyonları arasındaki ikili işbirliğinin geliştirilmesi
gibi faaliyetlerdir.
Bu organizasyon
son yıllarda gerçekleştirdiği programlar yoluyla, aşağıdaki konularda çeşitli
yaklaşımlar geliştirilmesini sağlamıştır:
-
Kalite
yönetimi
-
Bölgelerarası
politik yatırımlarda görülen artışın değerlendirilmesi
-
Çevresel
koruma için daha temiz üretim kavramlarının ve teknolojilerinin
yaygınlaştırılması
-
Uygun
bilişim teknolojisinin saptanması
-
Gelişmede
kadının rolü
-
Destekleyici
endüstrilerin geliştirilmesi
-
Tarımsal
çeşitlendirme
-
Tarımsal
altyapının geliştirilmesi
APO her yıl
yaklaşık 100 kitap, APO Verimlilik Dergileri, Verimlilik Serisi Raporları,
Sempozyum ve etüt toplantı raporları, etüt misyon raporları, eğitim el
kitapları ve aylık organizasyon içi dergiler yayınlamaktadır.
APO üyesi
ülkeler ve temsilci organizasyonlar:
-
Bangladeş
Ulusal Verimlilik Organizasyonu
-
Tayvan
Çin Verimlilik Merkezi
-
Fiji
Ulusal Verimlilik Yönetim Kurulu
-
Hong
Kong Verimlilik Konseyi
-
Hindistan
Ulusal Verimlilik Konseyi
-
Endonezya
Verimlilik Geliştirme, Çalışma Bakanlığı
-
İran
Ulusal Verimlilik Organizasyonu
-
Japon
Sosyo-ekonomik Gelişim İçin Verimlilik Merkezi
-
Kore
Verimlilik Merkezi
-
Malezya
Ulusal Verimlilik Şirketi
-
Moğolistan
Ulusal Verimlilik ve Gelişme Merkezi
-
Nepal
Ulusal Verimlilik ve Ekonomik Gelişme Merkezi
-
Pakistan
Endüstriyel Teknik Yardım Merkezi
-
Filipinler
Verimlilik ve Gelişme Merkezi, Filipinler Gelişme Akedemisi
-
Singapur
Verimlilik ve Standartlar Yönetim Kurulu
-
Sri
Lanka İş Yönetimi Ulusal Enstitüsü
-
Tayland
Verimlilik Enstitüsü
-
Vietnam
Standartlar ve Kalite Direktörlüğü, Bilim, Teknoloji ve Çevre Bakanlığı
Avrupa
Ulusal Verimlilik Merkezleri Birliği: EANPC, Avrupalı ulusal
verimlilik merkezleri ile, Avrupa dışındaki birlik üyelerinden oluşmaktadır.
Verimlilik organizasyonları arasında karşılıklı bilgi ve deneyim alış verişi
sağlamak amacıyla yılda birkaç kez toplantı düzenleyerek, üyeleri arasındaki
işbirliğini geliştirir. Programlarını geliştirirken ve uygularken Avrupa
Komisyonu ile yakın ilişkiler içinde çalışmaktadır. Çalışmaları üyelik
aidatları ve anlaşmalı olduğu hizmet organizasyonlarından gelen aidatlarla
desteklenmektedir.
Bu birliğin
üyeleri:
-
Belçika İş Koşullarını Araştırma Enstitüsü (Belgium
Institut National de Recherche sur les Conditions de Travail)
-
Bulgaristan Verimlilik Birliği
-
Kıbrıs Verimlilik Merkezi
-
Denmark Erhvervsfremme Styrelsen Erhvervsministeriet
-
Finlandiya Verimlilik Merkezi
-
Fransa İş Koşullarını İyileştirme Kurumu (France Agence
Nationale pour l'Amelioration des Conditions de Travail)
-
Germany Rationalisierungs-Kuratorium der Deutschen
Wirtschaft
-
Greece Ellinikon Kentron Paragogikotitos
-
Macaristan Verimlilik Merkezi
-
İrlanda Verimlilik Merkezi
-
İsrail Verimlilik Enstitüsü
-
Italy Centro per la Produttivita Veneto
-
Luksemburg Verimlilik Artırma Ofisi (Luxembourg Office
Luxembourgois pour l'Accroissement de la Productivité)
-
Hollanda NIA TNO Ltd. (Netherlands NIA TNO Ltd.)
-
Norveç Toplumsal Ortakların Bileşik Faaliyet Programı
(Norway
The Social Partners' Joint Action Programme)
-
Polonya Verimlilik Merkezi Kurumu
-
Tüm Rusya İş Koruma ve Verimlilik Merkezi (All Russia Work
Protection and Productivity
Center )
-
Güney Afrika Ulusal Verimlilik Enstitüsü (South Africa
National Productivity Institute)
-
Ukrayna Ulusal Verimlilik Merkezi (Ukraine
National Productivity Centre)
Pan
Afrika Verimlilik Birliği:
PAPA, Afrika’nın ivme kazanan ekonomik büyümesi ve sosyal gelişmesi ile ilgili
stratejiler, teknikler ve uygulamalarla ilgili düşünceleri ve deneyimleri
paylaşmak ve geliştirmek için bir tartışma ortamı sağlamak amacıyla 1992
Kasımında Malezya’daki 7. Verimlilik Kongresine katılan altı Afrika ülkesinin
yaptığı deklarasyonu takiben üye ülkeler tarafından kuruldu. Bu kuruluş,
toplantılar, seminerler ve atölye çalışmalarına sponsorluk yapmakta ve
araştırma çalışmalarını takip etmekte; bir karşılıklı aydınlanma mekânı
(clearing house) gibi hizmet vermekte ve yardımlaşmaya dayalı araştırma ve
danışmanlık hizmetleri geliştirmektedir.
Üyeleri:
-
Botswana
Ulusal Verimlilik Merkezi (Botswana National
Productivity Centre)
-
Gana
Yönetim ve Kamu İdaresi Enstitüsü (Ghana
Institute of Management and Public Administration)
-
Morityus
İhracat Süreci Bölgelerini Geliştirme Yetkilisi ve Morityus İşçi Federasyonu (Mauritius Export Processing Zones Development
Authority & Mauritius Employers' Federation)
-
Mozambik
İş ve Yönetici Kadınlar Birliği (Mozambique
Mozambique Business and Executive Women's Association)
-
Namibya
Kaynak ve Ulaşım Merkezi (Namibia Centre for Resource
and Transformation)
-
Güney
Afrika Ulusal Verimlilik Enstitüsü (South
Africa National Productivity Institute)
-
Zimbabwe
Kamu İdaresi ve Yönetimi Enstitüsü (Zimbabwe Institute of
Public Administration and Management)
Uluslararası
Verimlilik Hizmetleri:
IPS, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’daki verimlilik organizasyonlarını
eşgüdümleyen, kar amacı gütmeyen uluslararası bir oluşumdur. Karşılıklı
işbirliği ve ortak programlar düzenlemek amacıyla üyeler tarafından
kurulmuştur. Hedefi, verimlilik, kalite ve rekabet edebilirlik hakkında küresel
bilgi akışını sağlamaktır. Devam eden seriler halinde Uluslararası Verimlilik
Sempozyumu, iki taraflı konferanslar ve etüt misyonlarına (study missions)
sponsorluk yapmakta ve karşılıklı bilgilenme mekânı görevi görmektedir.
Üyeleri:
-
Avustralya
Kalite Konseyi (Australian Quality Council)
-
Kanada
İş Pazarı ve Verimlilik Merkezi (Canadian Labour Market and Productivity
Centre)
-
Avrupa
Ulusal Verimlilik Merkezleri Birliği (EANPC)
-
Japon
Sosyo-Ekonomik Gelişme İçin Verimlilik Merkezi (Japan
Productivity Center for Socio-Economic Development)
-
Birleşik
Devletler Çalışma Bakanlığı (U.S. Department of Labor)
Dünya Verimlilik Bilimi Konfederasyonu: WCPS, amacı bütün sektörlerde verimliliğin, her alanda çalışma yaşamının kalitesinin gelişmesini ve tüm dünyanın ihtiyacı olan yaşama standardının yükselmesini sağlamak olan farklı ülkelerdeki toplulukların oluşturduğu birliktir. WCPS, dünyanın çeşitli yerlerinde verimlilik artırma çabalarına katılmış oluşumların, aralarında daha yakın bir işbirliğine ihtiyaç duymaları sonucu ortaya çıkmıştır. Birkaç yasal kurala ve sorumluluğa sahip olan küresel bir birlik olarak tasarlanmıştı. Yönetim yapısı ve şirket biçimi basittir. Fonlarını, bağışlar, üyelerin desteği ve konfederasyon faaliyetlerinden elde etmektedir.
Konfederasyonun ilk konsey toplantısı 1969’da Londra’da yapılmış ve İlk Dünya Verimlilik Kongresi Aralık 1974’te, Hindistan’ın Bombay kentinde düzenlenmiştir. Konfederasyonun hedefleri arasında, üyeleri için bir Verimlilik Bilgi Bankası kurmak, Dünya Verimlilik Ödülü düzenlemek ve verimlilik literatürüne eğitsel amaçlı yayınlar kazandırmak, vb. vardır. WCPS’nin diğer hedef ve amaçları 4. Dünya Verimlilik Kongresi’nin sonuçlarına dayanan Toplam Verimlilik Oslo Doktrini’nde özetlenmiştir.
WCPS’nin hayati olarak gördüğü ve en çok önem verdiği konu, üyeler arasındaki etkileşimin daha iyi olmasını sağlamak için mümkün olan her şekilde yardımcı olmaktır. WCPS bu yüzden Verimlilik Bilimi ve Gayretiyle (Productivity Science and Endeavour) ilgili her alanda uygun faaliyetlere önderlik etmeye ve bu çabaları desteklemeye devam etmeyi planlamaktadır.
WCPS, ilgili ülkelerdeki itici gücü temsil eden Ulusal Bölge Temsilciliklerinden (National Chapters) ve 60’tan fazla ülkenin bireysel üyelerinden oluşmaktadır. WCPS’nin, verimlilik bilimine katkısı uluslararası alanda kabul görmüş bilim adamları arasından seçilmiş en fazla 500 akademisyenden oluşan Dünya Verimlilik Bilimleri Akademisi (WAPS) organizasyonu da vardır.
Verimlilik konusundaki fikirlerin paylaşımını geliştirmek için, iki yılda bir Dünya Verimlilik Kongresi ve düzenli aralıklarla her bir ülkede çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir. Örneğin, WCPS/WAPS, Afrika kıtasının verimlilik gelişiminde her geçen gün önemi artan Pan Afrika Verimlilik Birliği’nin kurulmasına yardım etmiştir.”
Verimlilik bilimi tarihine ışık tutabilecek kayıtlardan bir tanesi, WCPS’nin iki yılda bir düzenlediği Dünya Verimlilik Kongreleridir. Bu düşünceden hareketle, merkezimiz (MPM) kütüphanesinde bulunan tüm kongre kitapları taranarak, dünyada verimlilikle ilgili konulara olan ilginin hangi alanlarda yoğunlaştığı saptanmak istenmiştir. Bu taramaların sonucu, aşağıdaki tablo ile özetlenmeye çalışılmıştır:
Tablo 1: WCPS’nin iki yılda bir düzenlediği Dünya Verimlilik Kongresinde Ele Alınan Konular
(MPM Kütüphanesindeki Kongre Kitapları Taranarak Hazırlanmıştır)
Dünya Verimlilik Kongresi No: |
Düzenlendiği Yer |
Yıl |
İçerdiği Konular |
Yayınlanan Bildiri Sayısı |
5 |
JakartaENDONEZYA |
198613-16 Nisan |
1) Deniz Ürünleri Sektöründe Verimlilik.............................................2) Teknolojik Yenilik Yoluyla Verimliliğin Artırılması......................3) Kamu Sektöründe Verimlilik...........................................................4) Kitlesel Haberleşme / İletişim Yoluyla Verimlilik Kampanyası.....5) Çalışma Koşullarının Verimliliği ve Kalitesi...................................6) Verimlilik Kültürü Oluşturmada Eğitim Faktörü.............................7) Vergi Sistemleri, Kârlılık ve Verimlilik..........................................8) Verimlilik Ölçümü ve Performansın Değerlendirilmesi..................9) Verimliliğin Bütünleşik ve Bütünleşik Olmayan Düzeylerde Artırılması........................................................................................10) Verimlilik Kampanyalarının Gelişim Programlarına Etkisi............11) Bir Verimlilik Geliştirme Aracı Olarak Kazanç Paylaşımı............12) İyi Yönetim ve Organizasyon Yoluyla Verimlilik Geliştirme........ |
715345342333 |
TOPLAM YAYINLANAN BİLDİRİ SAYISI |
43 |
|||
6 |
MontrealQuebecKANADA |
198825-28 Eylül |
1) Dünya Klasında Üretim (World Class Manufacturing)...................2) Hizmet Sektöründe Teknoloji ve Verimlilik....................................3) Verimliliğin İnsancıl Yanı...............................................................4) Verimlilik Kavramları ve Süreçleri.................................................5) Yenilik ve Verimlilik.......................................................................6) Verimlilik ve Kamu Sektörü............................................................ |
813171857 |
TOPLAM YAYINLANAN BİLDİRİ SAYISI |
68 |
Tablo1: Devamı
Dünya Verimlilik Kongresi No: |
Düzenlendiği Yer |
Yıl |
İçerdiği Konular |
Yayınlanan Bildiri Sayısı |
7 |
Kuala LumpurMALEZYA |
199019-22 Kasım |
1) Sosyo-Kültürel ve Manevi Miraslar ve Verimliliğe Etkisi..............2) Tarım Verimliliğinde Atılım............................................................3) Verimlilik Ölçümü ve Kazanç Paylaşımı.........................................4) Hizmet Endüstrisinde Mükemmelliğe Doğru...................................5) Küresel Rekabete Doğru...................................................................6) TKY- Yaşam Kalitesi İçin Bir Şirket Kültürü..................................7) Bilgi Teknolojisi...............................................................................8) İşgücü Yönetimi İlişkileri.................................................................9) Eğitimde, Yeniden Yapılandırmada ve Atılımda Yenilik................10) Genel Konular................................................................................... |
748558--417 |
TOPLAM YAYINLANAN BİLDİRİ SAYISI |
58 |
|||
8 |
StockholmİSVEÇ |
1993(23-27 Mayıs) |
1) Küresel Entegrasyon ve Verimlilik..................................................- Sürdürülebilir Kalkınma.........................................................- Küresel Sistem Gelişimi.........................................................- Teknoloji Transferi.................................................................- Tarımda Teknik ve Ekonomik Değişim.................................2) Verimlilik ve Kalite İlişkisi..............................................................- Verimlilik ve Kalite İlişkisi I ve II.........................................- Sistem Mühendisliği..............................................................- Toplam Kalite Yönetimi........................................................- Kıyaslama (Benchmarking)...................................................- Kalite Ölçüm Sistemleri.........................................................- Çalışma Kültürünün Kalitesi.................................................. |
10223321622344 |
Tablo1: Devamı
Dünya Verimlilik Kongresi No: |
Düzenlendiği Yer |
Yıl |
İçerdiği Konular |
Yayınlanan Bildiri Sayısı |
8(Devamı) |
StockholmİSVEÇ |
1993(23-27 Mayıs) |
3) Verimlilik ve Pazar Ekonomisi.........................................................- Ulusal Araştırma Politikası: Verimliliğe Nasıl Yardımcı Olabilir?..................................................................................- Ekonomik Büyümenin Sağlanmasında Endüstriyel Politikaların Rolü...................................................................- Özelleştirme ve Pazarların Deregülasyonu............................- OECD Ülkelerinde Verimlilik...............................................- Kurumlar: Pazar Ekonomisinin Temeli.................................4) Teknoloji Yönetimi...........................................................................- İmalat I...................................................................................- Teknoloji Yönetimi................................................................- Pazarlama Yönetimi ve Yeni Teknoloji.................................- Gelişim Projelerinin Yönetimi...............................................- Uygunluk Mühendisliği (Concurrent Engineering)...............- Yüksek Performans Sistemleri...............................................5) Sermaye, İnsan Kaynakları, Bilgi ve Bilişim Verimliliği.................- Yalın Üretim..........................................................................- Verimlilik Ölçümü.................................................................- Çeşitli Teknolojilerde Rasyonalizasyon Stratejileri...............- Bütünleşik Girdi-Çıktı Analizi...............................................- Örgütsel Performans...............................................................- Zamana Dayalı Rekabet.........................................................- Sermaye ve Verimlilik...........................................................- Toplam Faktör Verimliliğinde Teknik Unsur........................- İnsan Kaynakları Yönetimi.................................................... |
11232312033334441433242323 |
Tablo 1: Devamı
Dünya Verimlilik Kongresi No: |
Düzenlendiği Yer |
Yıl |
İçerdiği Konular |
Yayınlanan Bildiri Sayısı |
8(Devamı) |
StockholmİSVEÇ |
1993(23-27 Mayıs) |
- Farklı Yönleriyle (Context) Verimlilik..................................- Düzgün İmalat (Smooth Manufacturing)...............................- Dışarıdan Odaklı Stratejiler....................................................- Yönetsel Yaklaşımlar.............................................................- Yönetim Yöntemleri...............................................................6) Kamu ve Özel Hizmet Sektörleri ile Eğitim Sisteminde Verimlilik- Kamu Sektöründe Verimlilik.................................................- Rekabet ve Verimlilik............................................................- Yüksek Öğrenimde Verimlilik...............................................- Bankacılıkta Verimlilik..........................................................- Sağlık Hizmetlerinde Verimlilik............................................- Hizmet Geliştirme..................................................................- Başarılı Okullar...................................................................... |
24333193423322 |
TOPLAM YAYINLANAN BİLDİRİ SAYISI |
122 |
|||
9 |
İstanbulTÜRKİYE |
19954-7 Haziran |
1) Teknolojia) Teknoloji ve Endüstriyel Yapı......................................b) Teknoloji ve Endüstriler Arası İlişkiler.........................c) Teknoloji-Yenilik..........................................................2) Rekabet Edebilirlik...........................................................................3) Verimlilik, İstihdam ve Ücretler.......................................................4) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Verimlilik...............................5) Hizmette Verimlilik.......................................................................... |
83238233 |
Tablo1: Devamı
Dünya Verimlilik Kongresi No: |
Düzenlendiği Yer |
Yıl |
İçerdiği Konular |
Yayınlanan Bildiri Sayısı |
9(Devamı) |
İstanbulTÜRKİYE(Devamı) |
1995(4-7 Haziran) |
6) Organizasyonel Kültür......................................................................7) Yapısal Yenilikler.............................................................................8) Liderlik..............................................................................................9) Yönetim Bilişim Sistemlerinin Organizasyonel Performansa Etkisi10) Performans Ölçümü ve İnsan Verimliliği........................................11) Motivasyona İlişkin Yaklaşımlar.....................................................12) Kalite Yönetimi.................................................................................a) Kalite Yönetiminin İnsan Yönü.....................................b) Kalite Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar..........................c) Bazı Kalite Yönetimi Uygulamaları..............................13) İnsan Yaratıcılığının Yönetimi........................................................14) Yenilik Yönetimi.............................................................................15) Değişimin Yönetimi.........................................................................16) Kişisel Etik (Bireysel Ahlak)............................................................17) Eğitim Enstitüleri ve Verimlilik......................................................18) Verimlilik Bilincinin Yaratılması....................................................a) Uluslararası Örnek Olaylar............................................b) Ulusal ve Bölgesel Örnek Olaylar.................................c) Organizasyonel (Örgütsel) Örnek Olaylar.....................19) Doğal Çevre ve İnsan Verimliliği....................................................20) Bilişim Teknolojisi ve İnsan Verimliliği.........................................21) Yaşam Kalitesi ve Sosyo-Kültürel Faaliyetler ve Verimlilik..........22) Diğer Konular..................................................................................23) Sunumu Yapılmayan Ancak Kongre Kitabına Dahil Edilen Bildiriler............................................................................................ |
443464143744432310235152222 |
TOPLAM YAYINLANAN BİLDİRİ SAYISI |
121 |
WCPS’nin internet sayfasından,
bugüne kadar düzenlediği kongrelerin listesi ve ana temaları bulunmuş ve
aşağıda gösterilmiştir:
1)
1974
Bombay, HİNDİSTAN: İnsan Türünün Gelişimi İçin Verimlilik Bilimi (The Science of Productivity for
Progress of Mankind)
2)
1977
Sidney, AVUSTRALYA: Verimlilik Biliminin Geleceği (The Future of Productivity
Science)
3)
1981
Detroit, ABD: Verimlilik Misyonlarının Rolü ve Karşılaştığı Güçlükler (Role and
Challenges in the Productivity Missions)
4)
1984
Oslo, NORVEÇ: Verimliliğin Yeni Dünyası (The New World of Productivity)
5)
1986
Jakarta, ENDONEZYA: Ulusal Gelişimde ve Dünyanın Gelişmesinde İtici Güç Olarak
Verimlilik (Productivity as the Driving Force in National and World
Development)
6)
1988
Montreal, KANADA: Deneyimlerden Öğrenilenler (Learning from Experience)
7)
1990
Kuala Lumpur MALEZYA: Sürekli Değişimin Yaratılması (Creating Lasting Change)
8)
1993
Stokholm, İSVEÇ: Pazar Ekonomisi, Büyüme Stratejisi (The Market Economy;
Strategy for Growth)
9)
1995
İstanbul, TÜRKİYE: Yeni Yüzyılın Yeni Vizyonları ve Stratejileri: İnsan,
Teknoloji ve Verimlilik (New Visions and Strategies for the Next Century:
People, Technology, and Productivity)
10) 1997 Santiago, ŞİLİ: Verimlilik:
21. Yüzyılda Yaşam Kalitesinin Anahtarı (Productivity: the Key to Quality of
Life in the 21st Century)
11) 1999 Edinburg, İSKOÇYA: Organizasyona Yeniden Güç
Kazandırmak (Revitalising the Organization)
12) 2001 HONG KONG, ÇİN: Verimlilik
Hanedanına Giriş (Gateway to a Productivity Dynasty)
Derleyen ve İngilizce Asıllarından Çeviren: Gülnur SÖNMEZ
2002
[1] ODABAŞI, Mesut, Verimlilik
Diye Diye (Sohbetler),1997, Ankara, MPM Yayınları No:596, s:17
[2] (RAMSAY, M.R., Enterprise
Productivity Measurement and International Labour Productivity Handbook, First
Edition, 1995, s: 1-3)
[3] ODABAŞI, Mesut, Verimlilik
Diye Diye (Söyleşiler), Ankara, 1997, MPM Yayınları No: 596, S:141-143
[4] ARAI, Joji; PROKOPENKO,
Joseph; TOLENTINO, Arturo; INOUE Yasuhiko, “Productivity Promotion
Organizations: Evolution and Experience”, Nisan, 1999, ILO web sayfası
[6] Optimize etmek: (Burada
çabaların) en uygun bileşimini bulmak, en uygun şekilde bir araya getirmek, vb.
[7] Virtually all their finance now comes from
productivity services rendered and regional government programmes for which
they compete with other business-support organizations and independent
consultants.
[8] Çevirenin notu: Günümüzde
endüstri mühendisleri, “en iyi yol”u “bilme” iddiasında değillerdir. Ancak, “en
iyi yol”u “hep beraber bulmak” için ne tür yöntemler uygulanabileceği konusunda
kafa yormaktadırlar.
[9] “In Tony Hubert's words it was "the decade
of legislation, rules and regulations, not to solve productivity issues, but to
provide for a new distribution of power in Europe".” cümlesinin
çevirisidir.
[10] “In Central and
Eastern European countries, the central-planning mechanism disintegrated at a
much faster rate than the market economy was created.” cümlesinin
çevirisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder